Carnegie Mellon Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, 18–55 yaş arasındaki 193 sağlıklı katılımcıya burun damlası aracılığıyla soğuk algınlığı virüsü veren bilim insanları aynı zamanda katılımcıların duygusal tutumlarını da değerlendirdiler. Mutluluk, zindelik ve dinginlik gibi pozitif duygu eğiliminde olan katılımcılar ile kaygı, kızgınlık ve can sıkıcı düşünceler gibi negatif duygu eğiliminde olan katılımcıları belirleyen araştırmacılar her iki grubu da karantinaya alarak birbirinden bağımsız olarak izlemeye başladılar.
10 3
Soğuk algınlığının belirtilerinin ortaya çıkmasıyla birlikte hastanın müküs (sümüksü sıvı) üretimini takibe alan uzmanlar, katılımcıların kullandığı kâğıt peçeler de dâhil olmak üzere her hastanın toplam müküs üretimini kaydettiler. En az müküs üreten katılımcıların, en pozitif tutuma sahip olanlar olması, pozitif düşüncenin yarattığı biyolojik etkiyi doğruluyordu. Sonuçlar apaçıktı. Pozitif katılımcılar hem daha az müküs üretiyor hem de hastalığın genel olarak daha az belirtisini gösteriyorlardı. Bütün katılımcılar hasta olmasalar da, hasta olanlar arasında negatif duygu durumuna sahip olan katılımcılar pozitif duygu durumuna sahip olanlara oranla çoğunluktaydı.
10 4
Yale Üniversitesi’nin 660 yaşlı katılımcıyla gerçekleştirdiği benzer bir araştırma da diğer bilimsel bulguları doğrular nitelikte. Yaşlılık ve işlevsellik arasındaki bağı inceleyen bilim insanları katılımcılara yaşlandıkça kendilerini daha az faydalı/işlevsel hissedip hissetmediklerini sordular. Araştırmalar, yaşlandıkça daha az faydalı olmaya başladıklarını düşünmeyen, yani yaşlanmaya karşı pozitif bir tutum sergileyen yaşlıların; yaşlılık hakkında negatif tutum sergileyen diğer katılımcılara oranla 7,5 yıl daha uzun yaşadıklarını ortaya çıkardı.
10 5
Hollanda’da yapılan bir araştırmada da 65 yaş üzerindeki 999 kişinin hayata karşı tutumları ile yaşam süreleri arasındaki bağı inceleyen araştırmacılar, iyimserlik ve ölüm oranı arasında “koruyucu bir ilişki” olduğunu bir kez daha kanıtladılar. Sonuç aynıydı; pozitif düşünen insanlar hem daha uzun yaşıyor, hem de kalp hastalıklarına karşı kötümser insanlara oranla yüzde 77 daha az risk taşıyorlardı."
10 6