Aç ya da yorgunken disiplin etmemek Çocuklar aç ya da yorgun olduklarında onlara öğretmek istediğiniz konuya odaklanamayabilirler. Hatalarını fark edip ileride daha iyi seçim yapabilmeleri için durumu konuşurken onların fiziksel ve zihinsel olarak öğrenmeye açık olduklarına emin olun. Bu gibi durumlarda, onlara daha sonra konuşacağınızı söyleyin ve bırakın herkes dinlensin, yemek yesin ve biraz daha soğukkanlı olsun.
8 4
Üç altın kuralı öğretmek Onlara “İstediğin her şeyi yapabilirsin“ demek yerine 3 altın kuralı öğretin: deneme, sabır ve sebat. Bu alışkanlıklar başarının temel taşlarını oluşturur. Kendi seçimlerini yapmalarına izin vermek! Çocukları kendi hareket ve seçimlerinden doğabilecek sonuçlarla alakalı serbest bırakın. Tabi bu sağlığı ve güvenliği adına tehlike oluşturmuyorsa. Çünkü bu deneyimler öğrenmenin temelini oluşturur. Bırakın kendi seçimlerinin sonucunu görsünler. Mesela yağmurlu bir günde yazlık ayakkabı giymekte ısrar ediyorsa izin verin. Ancak yanınıza yedek bir ayakkabı almayı da ihmal etmeyin. Ayakları ıslandığında rahatsız olup verdiği kararın doğru olmadığını bırakın kendisi deneyerek anlasın. Bu aynı zamanda kararlarının sonuçlarına katlanacağını öğrenmesine yardımcı olacak.
8 5
Onun gölgesi olmamak Onu sürekli izleyen, kontrol eden, onun yerine düşünen ve hata yapmasına engel olan bir ebeveyn olmayın. Bunun yerine sorumluluk almasına izin verin; başarısızlık yaşadığında da öğrendiklerinin ve kazanımlarının farkına varmasına yardımcı olun. Çocukları hata yaptıklarında ve başarısız olduklarında, sorunlarla baş etme becerisini öğrenmeleri gelişir. Bu yüzden hata yapmasın başarısız olmasın diye onun her sorununu çözen bir gölgesi olmayın.
8 6
Sarılmak Araştırmalar gösteriyor ki sevgi temalı dokunuşlar; sarılma, okşama, kucaklama çocukların beyinsel ve sosyal gelişimleri üzerinde son derece önemli bir etkiye sahip. Bu yüzden çocuklarınıza her gün kucaklamak ve sarılmak için uzun zaman ayırın. Çocuklarınız ve davranışları arasında net bir ayırım Çocuklarınıza her zaman bazı davranışlarını sevmeseniz bile, onları sevdiğinizi söz ve hareketleriniz ile belli edin. Yanlış bir davranış yaptıklarında “Neyin var senin?” ya da “Beni sinir ediyorsun” demek yerine; “Bu davranışını beğenmedim” ya da “Bu yaptığın hiç hoş değil çünkü…” ile başlayan cümleler kurabilirsiniz. İlk iki cümle çocuğa daha çok utanma ve suçluluk duygusu verirken diğer iki cümle, daha çok mantık ve empati odaklı yapıcı iletilerdir. Ayrıca sözsüz iletişime de, vücut dili, ses tonu gibi dikkat etmek gerekir. Sözsüz iletişim güçlü bir etkiye sahiptir ve söylediğiniz kelimelerin anlamını değiştirebilir.
8 7