Şefkat ve şiddetin aynı insanda olması çelişki Santa Fe Enstitüsü’nden ekonomist Samuel Bowles bu çelişkili durumu şöyle açıklıyor: “Bir insanın bağlı bulunduğu gruba karşı beslediği aşırı sevgi, beraberinde bu grubun dışında kalanlara düşmanca duygular beslemesine yol açıyor. Böylece ortaya tuhaf bir karışım çıkıyor. Başka bir deyişle şefkat ve şiddet aynı kişide vücut bulmuş oluyor. Bunu Azize Theresa’nın Rambo’yla karşılaşmasına benzetebiliriz.”
16 7
Saldırganlık eğilimi kültürden kültüre farklılaşıyor Kültür, uğrunda mücadele edilmesi gereken değerleri de belirler. Ve bazı kültürler diğerlerinden daha düşmanca bir eğilime sahip olabilir. Psikoloji Profesörü Michele J. Gelfand bu konuda şöyle konuşuyor: “İnsanlar çatışmaların toplumsal kurallarını belirler. Ve bu kurallar kültürden kültüre farklılık gösterdiği için, saldırganlık eğilimlerinde de çok büyük farklılıklar oluşur.” Bu noktada toplumun bireyci mi yoksa toplumcu mu olduğu kritik bir sorudur. Bu sorunun yanıtına bağlı olarak grup üyelerinin, grubun çıkarları için kendilerini feda etmeye ne kadar istekli oldukları ortaya çıkar. Çünkü toplumcu gruplarda insanlar kendilerini grupları ile özdeştirmişlerdir. Dolayısıyla gruba ait olanlarla olmayanlar arasında çok keskin bir hat vardır.
16 8
Türkiye dahil 7 ülkede sosyal deneyi Profesör Michele J. Gelfand uluslararası bir ekip ile işbirliği yaparak, ABD ve aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 7 toplumcu ülkede; Mısır, Irak, Ürdün, Lübnan, Pakistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde onur kavramının insanlar için ne anlam ifade ettiğini araştırdı. Onuru hedef alan en ufak bir saldırı, bireylerin onurlarını grubunki ile özdeştirmeleri durumunda, anında şiddetli bir misilleme ile karşılık buluyordu. Araştırmadan çıkan sonuçlara göre, ABD’de bu tür tepkiler nadiren görülürken, diğer 7 ülkede bireylerdeki onur duygusunun kapsamı ailenin dışına taşarak kabile, ulus ve dini mezhepleri içine alacak kadar genişliyordu. (Philosophical Transactions of the Royal Society B, vol 367, p 692).
16 9
Kutsal değer Grubun onurunu savunmak adına kendini feda etme eğilimi, psikologların kutsal değer olarak tanımladığı kavrama örnek oluşturur. New York’taki New School’dan psikolog Jeremy Ginges kutsal değerleri şöyle tanımlıyor: “Bu değerler çoğunlukla cemaatin tüm üyeleri için geçerlidir. Para veya yiyecek gibi maddi şeyler karşılığında alınıp satılmaz. Kutsal değerler mutlaktır, pazarlık konusu edilemez ve ödün verilmez. Günümüzdeki çatışmaların pek çoğunun altında kutsal değer kavramı yatıyor.” Psikolog Scott Atran ve Ginges birlikte yürüttükleri bir çalışmada, kutsal değerlerin beyinde mutlak ve bağlayıcı ahlaki buyruklar olarak işlem gördüğünü ortaya çıkarttı.
16 10