Sosyal öğrenme teorisi: Diğer taraftan tamamen yabancı olduğumuz insanlara da yardım eli uzatmaktayız. Bu durum ise evrimsel bakış açısıyla çelişmektedir. Bandura, bu teoride sosyal davranışı doğuştan değil, rol modelleri gözlemleyerek edindiğimizi öne sürmüştür. Öyleyse yardım etme davranışını gözlemleyen herkes yardım eder mi? Bu durumda gözlemleyerek öğrenen bireyin yardım etme davranışında bulunup bulunmaması da belli kriterlere bağlıdır. Yardım etme davranışından sonra modele verilen teşvik/ödül izleyici olarak yardım etme davranışı edinip edinmeyeceğimizde önemli derecede rol oynar.
5 2
Maliyet-ödül değerlendirmesi: Piliavin ve arkadaşlarının geliştirdiği bu modele göre, acil bir durum izlemek insanda uyarılma durumu oluşturur. Bu durum arttıkça kişide huzursuzluk oluşturmaya başlar. Bu huzursuzluk maliyet-ödül değerlendirmesinden sonra verilen bir tepkiyle (yardım) azaltılabilir. Maliyet -ödül değerlendirmesi, olayı seyreden kişinin acil durumdaki kişiye yardım etmesi sonucunda olacaklar ve etmemesi sonucunda olacaklar üzerinden yapılır. Olayı seyredenin maliyeti, zaman ve enerji kaybı, kendini tehlikeye atması olabilirken ödülleri de yardım isteyen kişinin teşekkürü, övgüler olabilir. Yardım etmeme durumunda maliyetler, artarak devam eden huzursuzluk, kendini suçlama ve ödüllerin kaybı olabilir. Yardım etmemenin ödülü ise kişinin işlerinin aksamaması, zaman ve efor kaybetmemesi olabilir. Maliyet ve ödüllerin değerlendirilmesi sonucunda kişi doğrudan ya da dolaylı bir şekilde duruma müdahale edebilir, kaçabilir ya da durumu yeniden yorumlayabilir.
5 3
Peki, tüm bireyler maliyet-ödül hesabı yapar mı ? Bireysel farklılıkları da göz önüne almak gerek tabii ki. Piliavin ve arkadaşları, modele olayı seyreden kişinin özelliklerini (yetkinliği, kişisel normları, duygu durumu ve dikkati gibi) ve yardım isteyen kişinin özelliklerini de acil duruma müdahaleye katkıda bulunan etmenler olarak eklemişlerdir. Bazı acil durumlarda kişi maliyet ve ödülleri düşünmeden dürtüsel olarak yardım etme davranışında bulunabilir. ”Biz” hissinin arttığı durumlarda kişi hiç düşünmeden müdahaleye yönelebilir. Aynı zamanda “biz” hissi kişi için yardım etmenin ödüllerini artırırken maliyetini de azaltır.
5 4
İç grup kimliği modeli: Sosyal kimlik kuramı, kişinin sosyal kimliğinin ve davranışlarının grubun değer ve normları tarafından şekillendirildiğini ileri sürer. Dolayısıyla grup ve normlar, kişiyi olumlu sosyal davranışa yöneltebilir. İç grup kimliği modeline gelecek olursak, bu model, insanların kendilerini diğer bireylerle ortak bir grubun üyesi olarak görmeleri durumunda diğer insanlara karşı düşmanlığın azalacağını ve olumlu sosyal davranışın artacağını öne sürmüştür. Yani biz ait olduğumuz grubun bireylerine yardım etmeye daha meyilliyiz. Diğer taraftan, yardımın yardım isteyen kişi iç gruptan olduğu için mi yoksa iç grubun normlarından dolayı mı gerçekleştiğini ayırt etmek önemlidir. Eğer ait olduğumuz grubun normlarında yardım etmek esas alınmışsa yardıma ihtiyacı olan kişinin iç gruptan mı dış gruptan mı olduğu konusu bir önem teşkil etmez ve yardım etme davranışı gerçekleştirilir. Bu kuram ışığında seyirci etkisinin önemi de vurgulanmıştır. Ayrıca seyirci etkisinin kişinin yanındakilerin kim olduğundan, kişi sayısından ve yardım davranışının türünden de etkilendiği belirtilmiştir. Sözün özü, tüm insanların değerli ve özel olduğunu kabul edersek, tabiri caizse tüm renkleri çıkarıp sadece insan olarak bakabilmeyi başarırsak, hangi değerlendirmeyi, hangi hesabı yaparsak yapalım bir yardım eli uzatmaktan eminim ki kaçınmayacağız. Kaynak: Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı- Dünden Bugüne İnsan ve İnsanlar Hazırlayan: Cumhuriyet Üniversitesi [n]teresan Şeyler temsilcisi Damla Nur Dolu
5 5