İlk buluşma için doğru zaman!

Yapılan araştırmalara göre, gün içerisinde bilişsel yorgunluk arttıkça, alınan kararlar ve motivasyon bundan olumsuz etkileniyor. Romantik bir randevuda da doğru zamanı seçerek, olumsuz sonuç alma riskinizi azaltabilirsiniz.

Genellikle sabahları, güne rahat ve ferah bir biçimde başlarız. Zaman ilerledikçe, devam eden bilişsel odaklanma, mental kaynakları tüketiyor ve davranışlar giderek kötüye doğru değişiyor. Araştırmalara göre; insanlara karşı daha kaba davranmaya ve daha kuşkucu yaklaşmaya meyilli hale geliyoruz. İşteyken, devam eden bilişsel yorgunluğumuz tükenmişliğe yol açar, motivasyonumuz azalır, dikkat dağınıklığı artar, bilgi alışımız zayıflar ve performansımızda düşme görülür.

9 1

University of Copenhagen ‘den araştırmacıların yürüttüğü bu araştırma, günün belli zaman dilimlerinin öğrencilerin okul performansını etkilediğini ortaya koydu. 2009-2013 yılları arasında, Danimarka’daki devlet okullarına giden 8 ila 15 yaş aralığındaki çocukları kapsayan ve 2 milyonu aşkın örnekleme sahip bir araştırma yapıldı. Araştırma çerçevesinde, yürütülen standart testlerden elde edilen sonuçlar analiz edildi. Analizler sonucunda; günün geç saatlerinde teste tabi tutulan öğrencilerin, günün erken saatlerinde teste tabi tutulan öğrencilere kıyasla daha kötü bir performans sergiledikleri görüldü.

9 2

Araştırmada, test sırasında 20 ila 30 dakika gibi aralar vermenin, öğrencilerin test skorlarında iyileşmeye sebep olduğu görüldü. Önemli bir ayrıntı ise, günün belirli zamanlarının ve verilen araların homojen bir etkiye sahip olmadığıydı. Şöyle ki; aralar vermenin ve testin günün belirli saatlerinde alınmasının özellikle de düşük performans gösteren öğrencilerin test skorlarında iyileşmeye sebep olduğu görüldü.

9 3

Günün belirli saatleri yalnızca çocukların akademik performansını değil, hepimizi etkiliyor. Yapılan bir çalışmada, şartlı tahliye davalarının görüldüğü bir mahkemede verilen 1112 ara karardan, olumlu sonuçlar çıkanların günün hangi zamanlarına denk geldiği analiz edildi. Elde edilen veriler; yargıçların günün ilerleyen saatlerindeki duruşmalarda tutuklunun beraat ya da tahliye gibi isteklerini reddetmeye ve tutukluluk halinin devamına dair karar vermeye daha yatkın olduklarını gösteriyor. Olumlu sonuç çıkan davaların ise büyük çoğunluğunun, yaklaşık yüzde 65’inin sabahın erken saatlerine denk geldiği gözlemlendi. Zaman ilerledikçe de bu oranın giderek düştüğü ortaya konuldu.

9 4