Amerikan Hastanesi Psikiyatri Bölümü Dr. Gülçin Arı Sarılgan 'tükenmişlik durumu'nun önemine dikkat çekti. Bu durum pek çok insanın yaşamlarının veya kariyerlerinin bir döneminde karşılaştıkları bir sorundur.
Eğer yaptığınız iş veya verdiğiniz bir söz fiziksel veya ruhsal olarak sizi tamamen esir almışsa ve bu durum yıllar, aylar ve bazen haftalarca sürüyorsa 'tükenmişlik sendromu’na girmiş olabilirsiniz.
İlk kez 1974 yılında Herbert Freudenberger tarafından tanımlanmış olan Tükenmişlik kavramı 'uzun dönemli karşılanmamış iş stresi sonucu oluşan duygusal ve fiziksel enerji tükenmesiyle karakterize patolojik durum' olarak tanımlanmaktadır. Ruhsal bir bozukluk değildir ancak Dünya Sağlık Örgütü tarafından tanımlanmış “Hastalıklar ve Sağlık Problemlerinin Uluslararası İstatiksel Sınıflandırması (ICD–10)” na göre Tükenmişlik Sendromu, “Yaşam Yönetimi ile ilişkili Zorluklar” kapsamında yer almaktadır. Bireylerde tükenmenin en önemli üç belirtisi; aşırı yorgunluk-bitkinlik, duyarsızlaşma ve yetersizlik duygusudur.
Tükenmişlik Sendromunu hazırlayan etmenler şunlardır:
- Aşırı iş yükü
- Zaman idaresinde zorluk
- Plansız-programsız çalışma koşulları
- Net hedefler olmadan aşırı çalışma
- Yeterli kaynak olmadan sorunları çözmeye çalışma (imkânsızı gerçekleştirme isteği)
- Kişisel değerler ile çalıştığı kurumun değerlerinin örtüşmemesi-kendinden ödün verme
- Görünmez tavana çarpma-ne kadar çalışırsa çalışsın bir türlü yükselememe