Hamilelikte korku ve stresin bebeğe etkisi!

Kadıköy Şifa Sağlık Grubu’ndan Uzman Psikolog Yaprak Veziroğlu; kadınlar için hamileliğin çoğunlukla heyecan verici bir deneyim olduğunu, bazı kadınların bu duruma uyum sağlaması çok kolay olurken, bazıları için oldukça zorlu olabildiğini belirtiyor. Veziroğlu, hamilelik sırasında bebeğin ruhsal gelişiminde, annenin duyguları ve hatta düşüncelerinin bebeği etkilediğini belirterek şu çarpıcı bilgileri veriyor:

Hamilelikte stres kaynakları İstenen bir hamilelik uyumu kolaylaştırıyor. Beklenmeyen bir zaman ya da şartlar altında oluşan hamilelik ise anne adaylarına ciddi sıkıntılar verebiliyor. Bazen istenen bir hamilelikte bile anne ve baba adayları gelişen yeni duruma uyum sağlamakta zorluk yaşayabiliyor. Kadınlar hamilelik sırasında bazı streslerin etkisi altında kalabilir. Bu stres kaynakları; bedenen yaşanan değişiklikler, kendini güzel bulamama, kilo alma ve eşine güzel görünmeme endişesi, bebeğin sağlığıyla ilgili kaygılar, bebek bakımı konusundaki endişeler, bazen anne adayının sağlık sorunları nedeniyle uzun süre yatması, yükselen insülin, tansiyon gibi hastalıklar ve düşük yapma korkusu olabiliyor. Bu nedenle hamilelik döneminde baba adayının anneye destek olması, doğacak bebeğiyle temas kurmaya istekli olması anne adayını mutlu edip rahatlatacaktır.

Annelik duygusu tecrübe ile öğreniliyor Bir çocuğa sahip iken ikinci çocuğa hamile kalmanın farklı duygular yaşatıyor ve ikinci kez anne olmanın en önemli avantajı tecrübe. Çünkü ikinci kez anne olan kadınlar daha önceden deneyim sahibi olması nedeniyle doğumun hemen ardından kendini yeterli hissediyor ve işler kolaylaşıyor. Bu durum bebeğe de yansıyor. Bebek bu sayede kendini güvende hissediyor. Çünkü ikinci kez anne olan kadın bebeği nasıl tutacağını, emzireceğini, gazını çıkaracağını konusunda artık tecrübe edinmiş durumdadır.

İlk ve ikinci bebeğe ilgi Ancak ikinci kez anne olan kadınlarda da ilk çocuğunu ihmal etme kaygısı görülebiliyor. Çoğunlukla annenin eğilimi ikinciye fazla ilgi göstermeyip, büyüğü kıskandırmamak yönünde gelişiyor. Fakat eğilim yeni doğan bebek için adil bir durum olmuyor. İkinci bebeğin de en az birincisi kadar ilgiye ihtiyacı olduğunun unutulmaması gerekiyor.