Günlük yazmak, insanın kendisiyle hesaplaşabileceği, gününü ne derece dolu geçirdiğine dair bir gün sonu çetelesini ortaya koyabileceği, eleştirel becerilerini geliştirecek sorguları bir bilim insanı tutumuyla sunabileceği ve dahası hayatının en önemli anılarını bir tarihi vesika haline getirebileceği bir fırsat. Günlük yazmak, insanın eleştirel düşünce gücünü arttırır. Böylece kişi kendini ve başkalarını eleştirmeyi öğrenir. Yansız (objektif) tutumu güçlendirir. Çünkü günlük yazarı, bunu kendisinden başka kimsenin okumayacağını düşünerek, sadece kendi içindeki hesaplaşmaları “olduğu gibi” yansıtmaya çalışır.
13 11
Günlük yazmak, bilim insanlığına soyunmaktır. Çünkü kişi gün içerisindeki olayları, “yer, zaman, kişi ve olay” unsurları mantıklı ölçü içerisinde, neden-sonuç ilişkileriyle ortaya koymaya çalışırken, bilimsel yazı yazma tekniğini de öğrenir. Günlük yazan kişiler, hayal gücünü artırır. Günlük tutarken, her zaman sadece gün içerisindeki olayları olduğu gibi anlatmakla kalmaz, bazen olayların kendi hayalindeki etkilerini de yazar. Yazdığı konuda hayallerini de günlüğüne yansıtır.
13 12
Günlük yazmak, kişiyi edebi bir karaktere büründürür. Günlükte kişi kendini üçüncü bir şahıs olarak değerlendirme çabasına girişir. Yani kendinden bağımsız duygu ve düşüncelerle, gün içerisinde kendi yaşamını gözden geçirir. Bu da günlük sahibini bir “masal kahramanı, edebi kişilik” haline getirmesini sağlar. Günlük tutmak, yazılı anlatım becerisini geliştirir. Gün içerisindeki duygu ve düşüncelerini en doğru, güzel ve belki de süslü biçimde yazı diline dökmeye çabalar. Günlük yazmak, aslında bireysel tarihinizi ve deneyimlerinizi yazmaktır. Gelecek yaşamınızda birer tarihi belge olma özelliği kazanacaktır. Unutulmamalıdır ki, edebiyat tarihçilerinin önemli bir bilgi kaynağı, büyük yazar ve devlet adamlarının günlükleridir.
13 13