Araştırmacılar klinik depresyonun beyin hasarına zemin hazırlayan bir etmen değil, aksine hastalığın nedeni olduğunu doğruladılar. Yani tekrarlayan depresyonun beyinde hasar bıraktığı belirtiliyor.
Yaklaşık 9000 insan üzerinde yapılan çalışmaya göre, tekrarlayan depresyona sahip hastaların beyinleri, sağlıklı bireylere göre ciddi seviyede daha küçük bir hipokampusa sahip. Hipokampusa, daha çok beynin yeni hafıza oluşumuyla ilişkili kısmı.
71
“Molecular Psychiatry” dergisinde yayınlanan çalışmaya göre; yinelenen depresyon beynin yeni bilgileri kaydeden ve bu bilgileri geri-çağıran bölümü olan hippokampüs hacminde azalmaya neden oluyor. Hippokampüs hacmindeki bu azalma ise duygusal ve davranışsal işlevlerde kayıplar olarak kendini gösteriyor.
72
Analizler sonucunda, özellikle erken yaşta başlayıp (21 yaş öncesi), yinelenen episodlar geçiren hastaların sadece tek bir episod geçirenlere göre daha düşük hippokampüs hacmine sahip olduğu bulundu.
73
Araştırmayı yürüten bilim insanlarından Sidney Üniversitesi psikiyatri Profesörü Ian Hickie, “Benlik bilincimiz, bizim devamlı olarak bu dünyadaki yerimizi anlamamız sayesinde oluşuyor. Yani hafıza dediğimiz şey yalnızca Sudoku yapmayı ya da şifrenizi hatırlamayı kapsayan bir süreç değil. Hafıza, kendimizle alakalı bildiğimiz her şeyi muhafaza eden bölümdür. Hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen deneyler gösterdi ki, eğer hipokampüs küçülürse beyinde yalnızca hafıza açısından değişiklik olmuyor; canlının tüm davranışları o ya da bu şekilde değişiyor. Bu küçülme, genel bir fonksiyon kaybına yol açıyor" diyor.
74
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.