Ayrıca bu kişi utancı, ölüm gibi yaşıyor, bu nedenle yüzüne bir maske takıyor, yalan söylüyor ve gerçekleri hep inkar ediyor. Gerçekleri söyleyenleri suçluyor ve öfkesini kusuyor. En önde, en gözde ve tek olmak istiyor, daima kendini haklı görüyor, kibirli görünüyor, kabahati hep başkalarında arıyor. "

Değersizleştirme narsistlerin uyguladığı bir yöntem. Kendi değersizlik duygularıyla ancak diğerini değersizleştirerek başa çıkar. Kendini önemsiz, değersiz hissettiği anda bununla başa çıkabilmek için diğerine haksız eleştiri ve öfkeyle saldırıda bulunabilir.

Narsisistik kişinin bütün çabası dünyada “değerli, anlamlı” olduğunu diğer insanlara onaylatmak. Özellikle idealize ettikleri kişi tarafından onaylandıklarında kendilerini güvende, mutlu hissederler. Plan ve hedeflerine ulaşamadıklarında ya da bekledikleri ilgiyi göremediklerinde yıkıma uğruyorlar.

Dr. Cem Keçe, narsisistik kişilik bozukluğu olan kişilerin yürekten sevemediği ve cinsel yaşamlarının sorunlu olduğu konusunda ise şunları söylüyor: Narsisistik kişilik bozukluğu olan kişinin genellikle duygusal yaşamı sığ oluyor ve duygusal derinlikten yoksun bir yaşam sürüyor. Yani gerçekten, yürekten ve derinden sevemiyor ya da üzüntü duyamıyor. Narsisistik kişilik bozukluğu olan kişiler cinselliği, hazzın paylaşılması, sevginin ifadesi ya da partneriyle ruhunun ve bedeninin bütünleşmesi olarak yaşayamıyor.