İstanbul’da geçtiğimiz hafta 3 yaşındaki Y.K.’ye asitli saldırı olayı Türkiye’nin gündemi oldu. Olayı gerçekleştiren kişinin çocuğun teyzesinin eşi olması ise tartışmaları beraberinde getirdi. Şüpheli olayı kıskandığı için yaptığını itiraf ederken olayın psikolojik yönü de tartışmaya açıldı.
Eğitimli, başarılı, uluslararası bir şirkette yönetici olarak çalışan bir kişinin küçük bir çocuğa yönelik bir saldırıyı hangi ruh hali içinde gerçekleştirdiği merak edilir oldu.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, benzer davranışların kişilik bozukluklarına işaret ettiğini belirterek narsist kişilik özelliklerine dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Tarhan, “teflon adam” diye tanımlanan kişilik tiplerinin teflon maddesi gibi başkalarına zarar verdiğini ancak kendinin bundan zarar görmediğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Benzer kişiler, başkalarına zarar verir ama kendileri rahatsız olmaz. Teflon adamların hiçbir eylemleri onlara yapışıp iz bırakmaz. İşledikleri hiçbir suçtan suçluluk duymazlar. Teflon adam diye tanımladığımız kişilik tipleri, başkalarına zarar verir ama kendi rahatsız olmaz tıpkı teflon tava gibi. Kendisi yanmaz ama başkalarını yakar. Narsisistik ve antisosyal özelliklerin birleştiği bu tipteki kişilikler yanımızda beyefendi gibi dolaşan ama acıma, pişmanlık, merhamet ve suçluluk hissi duymayan bir insan tipidir.
Bir çok şirkette teflon kişilik dediğimiz bu karakterler çalışıyor. Eğitimli olanlar kendini gizliyor ve anlaşılmıyor. Kimin için ‘karaktersiz biri ama işini iyi yapıyor’ diyorsanız o kişi teflon kişi olmaya adaydır. Bu kişiler gaddar oluyor aynı Hitler gibi.
Sadece kendisini düşünüyor ve karşısındakini düşünmüyor. Teflon adam denilen bu tiplerin iki özelliği vardır hem narsist hem antisosyal olmalarıdır. Kıskandığı kişiye zarar verirler ama pişmanlık ve suçluluk hissetmiyorlar. Bu kişiler genellikle kıravatlı antisosyallerdir ve kişilik bozuklukları vardır."
Prof. Dr. Tarhan, son yaşanan olayın faili C.A.’nın kıskançlığının paranoya seviyesine getirmiş olabileceğini, narsist kişilik özelliğine sahip olabileceğini belirterek “Benzer kişiler kıskandıkları kişiye planlı olarak zarar vermeyi tasarlar. Klinik bir durumları vardır çünkü verdiği zarardan hiçbir rahatsızlık duymaz, bunu kendilerine hak görür. Boşanmak isteyen eşine şiddet uygulayan, hatta öldürenlerin de kişilikleri aynı durumda. Bu gibi kişiler kıskandığı kişiye planlı olarak zarar vermeyi tasarlar. Narsist kişiler kendilerini önemli, üstün, değerli görürler. Kendilerine hayır diyen herkesin yok edilmesi gerektiğini düşünürler. Bu kişilerin aile içinde ve işyerinde başka taciz ilişkileri de araştırılmalıdır.” diye konuştu.
Prof. Dr. Tarhan, ruh sağlığında normal tanımlaması yapabilmek için üç uyumun olduğunu belirterek “Sağlıklı bir ruh sağlığı için kişinin iç, sosyal ve meslek uyumu çok önemli. Kişi sağlıklı bir ruh hali için kendisiyle, çevresiyle ve mesleğiyle sağlıklı iletişim kurabilmeli. Bu üç uyumun senkronize yürütülmesi halinde kişilerin ruh yapılarının da güçlü olabileceğini söyleyebiliriz” dedi.