Kadınlarda 2 kat daha sık görülüyor 'Yaygın anksiyete bozukluğu’nun yaşam boyu görülme sıklığı oranı yüzde 5-6. Yani, her 100 kişiden 5-6’sı yaşamlarının herhangi bir zamanında bu rahatsızlığı yaşayabilir. Yaşla birlikte kaygı duyarlılığı artıyor ve 'yaygın anksiyete bozukluğu' yaşlılıkta en sık görülen hastalık. Ayrıca kadınlarda erkeklere nazaran 2 kat daha sık rastlanıyor. İnsan sadece korku duygularından değil, bu korku ile birlikte baş gösteren fiziksel belirtilerden de rahatsız olabilir. Bunun yanı sıra korku şikayetleri olan kişiler, ortada bir sebep olmamasına rağmen başlarına gelebilecek bin bir türlü şey hakkında tasalanırlar.
13 5
'Yaygın anksiyete bozukluğu' belirtileri 'Yaygın anksiyete bozukluğu'nun temel belirtisi huzursuzluk, aşırı heyecan duyma ve endişeli, telaşlı olma hali. Genel fizik belirtileri; baş dönmesi, terleme, ağız kuruluğu, karın ağrıları, göğüs ağrıları, taşikardi, kalp atımlarını duyumsama, ani uyaranlarda kolay irkilme gibi bedensel belirtiler gözlenir. Hastada ortaya çıkan ruhsal gerginlik belirtileri ise kaygı, gergin ya da sinirli hissetme, dikkatini toplayamama, kendine ya da yakınlarına kötü bir şey olacağı korkusu, kaygısının aşırı olduğunu bilme fakat buna karşı koyamama, uykuya dalma güçlüğü, kolay yorulma, çabuk telaşlanma. 'Yaygın anksiyete bozukluğu’nda; başağrısı, ellerde titreme, yerinde duramama, kas gerginliği ve ağrıları, gevşeyememe gibi fiziksel gerginlikler ortaya çıkabiliyor. 'Yaygın anksiyete bozukluğu' tanısı koymak için, klinik bulguların en az 6 aydır devam ettiği ve bunun kişinin günlük yaşantısında işlev kaybına yol açtığının saptanması gerekiyor. Belirtiler bir arada gözükmekle birlikte hastaların çoğunda başağrısı, kalp çarpıntısı, midede kramplar gibi fiziksel şikayetler meydana geliyor.
13 6
Çevrelerinde “aşırı evhamlı” olarak tanınırlar İlginç bir nokta da kaygı düzeyi yüksek kişilerin huzursuzluk ve kaygı hissinin yanı sıra, sürekli gerilim tipi baş ağrıları, yaygın vücut ağrıları, bulantı, midede şişkinlik gibi şikayetleri nedeniyle öncelikle psikiyatrist dışındaki hekimlere başvurmaları. Bunlar örneğin bir kardiyolog, dahiliye uzmanı, nörolog veya KBB uzmanı olabilir. Bu uzmanlar fiziksel şikayetler için bir açıklamada bulunamaz. Doktor, doktor dolaşıp çare bulunamayınca söz konusu hastalar, birçok konu hakkında endişe duydukları için “mızmız” veya çevrelerinde ‘aşırı evhamlı’ olarak görülebildiklerinden, başkaları kendileri ile görüşmez ve sosyal bir izolasyon oluşur. Ayrıca bu durum, hastanın sadece doğru uzmana gitmemesi yüzünden gereksiz yere daha fazla sağlık bakım hizmeti almasına da yol açar.
13 7
Anksiyete bozukluğu çevreyi de olumsuz etkiliyor Kişide anksiyete bozukluğunun olması sadece kendisi için değil, eşi ve aile fertleri için de olumsuz etkilere sebep oluyor. Bu hastalık yüzünden ilişkiler içinde gerginlikler yaşandığı sıkça görülüyor. Örneğin hasta sürekli aile bireyinin nerede olduğunu ve saat kaçta eve geleceğini öğrenmek için telefon açtığı durumda eşi veya çocukları kendilerinin sürekli kontrol ediliyormuş gibi hissedebilir. Bazen kaygıları yüzünden uyku bozukluğu yaşaması ve bitkin düşmesi işinde aksamalara, işini yapamamaya yol açabilir.
13 8