“Sütte bulunan protein ve kalsiyumun mide asidi üzerine olan uyarıcı etkisi nedeniyle Peptik Ülserli hastalara süt verilmemelidir” diyerek uyarıda bulunan Bektaş, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

“Yağlı ya da yağsız sütün bu etkide farkı yoktur. Yoğurdun ise ‘Kazein’ denilen süt proteininin yoğurt bakterileri tarafından pıhtılaştırılması nedeniyle, mide asidi üzerindeki uyarıcı etkisi süte göre çok azdır. Mide mikrobu olarak bilinen ‘Helikobakter Pylori’ Peptik Ülser ve kronik gastrit oluşumunda yüzde 80’den fazla sorumludur. Yoğurt bakterileri Helikobakter Pylori tedavisi için verilen antibiyotiklerin yan etkilerini azaltmakla birlikte, tedavi üzerine çok etkin olmamaktadır. Bu konuda iyi planlanmış araştırmalara ve yeni bakteri çeşitlerinin denenmesine gerek olduğu görülmektedir.”

Beştaş, yoğurttaki yararlı bakteri içeriğinin zenginleştirilmesinin önemli bir konu olduğunu açıkladı: “Dünyada yoğurt üretiminde genel olarak kullanılan yoğurt bakterilerinin yararlılık ve metabolizma açısından bazı probiyotik bakterilerle beraber kullanılması yoğurdun olumlu özelliklerini artıracaktır.”

“Probiyotik bakterilerin gerek sanayide gerekse ev içi yoğurt üretiminde kullanımının yaygınlaşması, yoğurdun tedavi edici özelliğini artıracaktır. Dolayısıyla yoğurtlar bakteri açısından zenginleştirildiğinde mide ile ilgili rahatsızlıkların tedavisinde daha büyük faydalar sağlanacaktır. Bu sadece Helikobakter Pylori tedavisi ile Peptik Ülserdeki etkinliğin artmasında değil, metabolizma için de pek çok faydalı etkide bulunacaktır.”