Kilosuz bir yılbaşı sofrası için 6 öğüt!

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Köse, yılbaşı sofralarının yeni yılı sevdiklerimizle beraber karşıladığımız keyifli ve bol çeşit yemeklerin olduğu buluşma zamanları olduğunu söyledi. Köse, şöyle konuştu:

Geç yenen yemek kiloya dönüşüyor

“Yepyeni bir yıl ve yeni başlangıçların zamanı geliyor. Bu nedenle 31 Aralık gecesi ailemiz ve sevdiklerimizle bir araya geliyoruz ve masaları donatıyoruz. Bu masada çorbasından kızartmasına, pilavından tatlısına çok çeşitli yemekler bulunuyor ve yılbaşı masalarında hep fazla kaçırılıyor. Özellikle hafta sonu tatili ve bayram tatilleri gibi zamanlarda düzenli bir saat ve işleyiş olmadığından biraz daha rahat davranarak ne yediğinize dikkat etmiyor olabilirsiniz. Ama yılbaşının farklı bir yönü daha var: O da yemeğin gece geç saatlerde yeniyor olması.”

Hava erken karardığı için metabolizma yavaşlıyor

Geç saatlerde yemek yemenin kilo almaya neden olduğunu belirten Gizem Köse, “Havanın da erken kararmasıyla beraber metabolizmamız biraz yavaşlıyor, kendisini uykuya hazırlıyor. Uykuya hazırlanan vücudunuza besin yüklemesi yaptığınızda tükettiklerinizi depolanması gereken besinler olarak algılayıp size bir günde 3 kg aldırabiliyor!” uyarısında bulundu.

Akşam yemeğinden sonra yağda kızarmış besinler, yağlı börek ve tatlılar, kuruyemişler gibi yağlı besinler tüketildiğinde yağ depolanmasının kaçınılmaz olduğunu ifade eden Köse, “Sıvı tüketimi azaldığından metabolizma daha da yavaşlar” dedi.

Sebze mutlaka olmalı, yağ miktarına dikkat edilmeli

Sağlıklı bir yılbaşı sofrasında taze ya da pişmiş sebzelerin mutlaka bulundurulması gerektiğini belirten Gizem Köse, şu önerilerde bulundu:

“Yılbaşı sofrasında en başta olması gereken grup sebzedir. Sebze tüketimi kış aylarında ihmal edilebiliyor bu yüzden gündüzden roka, marul ve maydanoz gibi taze yeşillikleri ya da ıspanak, semizotu ve brokoli gibi pişmiş yeşil yapraklı sebzeleri hazırlamak lazım.

Meze şeklinde de hazırlanabilecek sebzelerde yağ kullanımına dikkat edin. Sindirim sorunlarına yol açmaması için kızartma ve kavurma işlemleri yerine haşlama, fırında ya da ızgara pişirme yöntemleri tercih edilmeli. Yağ olarak zeytinyağı veya fındık yağı gibi omega 3 ve omega 9’dan zengin yağlar kullanılmalı.

Yavaş yemeye dikkat edilmeli!

Sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz kalabalık yemek masaları, uzun sohbetlerin yapıldığı ve bu nedenle saatlerce yemeklerin yendiği zaman dilimleri. Mümkün oldukça yavaş yenmeli, böylece yemek sonrası atıştırmalıkları daha az tüketebilirsiniz.

Sofranın vazgeçilmezlerinden olan çorbada kurubaklagil çorbası tercih edilebilir. Yağsız pişirme imkânı da sunacak mercimek ve tarhana çorbalarıyla tokluk süresi uzatılabilir.

Soslama işleminde yağ miktarına yine dikkat etmenizde fayda var. Ana yemeklerde de mümkün oldukça pişirme işlemlerini sağlıklı tercihlerden yana kullanın. 31 Aralık bu sene Cumartesi gününe denk geliyor ve hazırlama işlemleri için biraz daha uzun zamanınız var. Böylece yemek pişirmeye ayıracağınız zaman biraz daha fazla olabilir ve kızartma işlemini hiç uygulamadan yemeklerinizi hazırlayabilirsiniz.

Çerez abartılmamalı!

Yılbaşında yemekten kalktıktan sonra çerez tüketimine de dikkat çekmek gerekiyor. Badem, fındık ve kaju gibi kuruyemişler her ne kadar yararlı yağlar içerse de bir avuçtan fazlası maalesef ki yağ olarak depolanıyor. Hele ki bu kuruyemişler gece geç saatte tüketildiği zaman metabolizma yavaşladığı için sindirmede zorluk yaşanabiliyor. Leblebi yağ içeriği çok düşük bir kuruyemiştir. Tercihinizi leblebiden yana kullanabilirsiniz.

Cips ve patlamış mısıra da dikkat!

Diğer atıştırmalıklardan cips ve patlamış mısıra da dikkat etmek gerekiyor. Yemek sonrası bu atıştırmalıkları tüketmek sindirim sistemine bir yük olarak geri dönüyor. Hayatınızdan artık cipsi çıkarmanın zamanı gelmedi mi? Patlamış mısır tüketimi ise 1 kaseyi aşmamalı.

Şekerlemeden kaçının!

Çikolata, şekerleme, bisküvi ve ikramlıklara baktığımızda ise yılbaşı paketlerinde bolca rastladığımızdan tüketimi kaçınılmaz olacak. Tercih ettiğiniz ikramlıklarda çikolata ile kaplanmış kuru meyvelerden bir avuç kadar tüketebilirsiniz. Çikolata kaplama şeklinde olacağından alacağınız kalori oranı azalır aynı zamanda tatlı isteğinizi de azaltabilir. Şekerleme tüketmenizi tavsiye etmiyoruz çünkü bir gün sonra size yağ olarak geri dönecektir.

İçecek rahatsız etmesin!

Bu akşam tüketilecek içeceklere de dikkat etmek gerekiyor. Kalori kaynağı olan gazlı içecekler midenizi rahatsız edecektir. Bunun yerine su, taze sıkılmış meyve suyu, bitki çayları ya da kafeinsiz kahve tercih edilebilir.

Mayalı içecekler tüketildiyse uyumadan önce mutlaka 2 bardak su tüketilmesi gerekiyor çünkü bir gün sonra ödem sizi bekliyor olacak. Ödem oluşmaması için yılbaşı gecesinde su tüketimini arttırmanız gerekiyor. Bunun dışında kırmızı et tüketiminiz olacaksa sindirimi kolay olsun diye bol bol su içmeyi de ihmal etmeyin.”

1 Ocak’ta yeni kararlar alın

Sağlıklı ve formda kalmak için sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin şart olduğunu belirten Gizem Köse, “Belki de 1 Ocak sizin için yeni bir başlangıç olabilir. Gece geç saatlerde tükettiğiniz besinler yağa dönüşmeden ve kalıcı olmadan 60 dakikalık tempolu bir yürüyüşle güne başlayabilirsiniz. Elbette öncesinde yumurta içeren bir geç kahvaltı yapmak kaydıyla… Yürüyüşünüzün ardından yoğurt ve meyve içeren bir ara öğünle enerjinizi toplayın ve gününüzü hafif aktivitelerle geçirin” önerisinde bulundu.

Gizem Köse, yeni yılın ilk günü için şu tavsiyelerde bulundu:

Ödemden kurtulun!

“Bir gece öncesinin ödeminden kurtulmak için su tüketiminizi 2 litre olarak ayarlayın.

Ödem attırıcı etkisi sebebiyle maydanoz ve ananas tüketebilirsiniz. İsterseniz maydanoz, salatalık ve naneden ya da ananas, tarçın ve naneden oluşan bir öğün yerine detoks da uygulayabilirsiniz.

Akşam öğününüzü mutlaka sebze ve yoğurt olarak tüketin, bir gece öncenin etkilerinden kurtulmak için metabolizma savaş veriyor olacaktır, hızlı bir toparlanma için kolay sindirilen besinleri tercih etmenizde fayda var.”