Araştırmacılardan Dr. Rule’a göre, diğer risk faktörlerinin de hesaba katılması dahi -ki bunların içinde idrardaki kimyasallar ve biyolojik atıklar, hipertansiyon hatta obezite de bulunuyor- medikal öyküsünde (bireyin hastalık geçmişinde bulunması) böbrek taşı bulunanların anormal böbrek fonksiyonları olduğunu ve de bu iki koşul arasında açık bir ilişki olduğunu keşfetmeye engel olamadı.
7 4
Araştırmanın böyle bir veriye ulaşmış olması, böbrek taşı sorununun çözümünün ötesinde, iyileşme sürecini takiben medikal olarak böbrek fonksiyonlarının da izlenmesi gerektiği gerçeğini ortaya çıkardı. Bununla birlikte, devam araştırmaları ile uzun vadeli böbrek tedavilerinin ve ilaçlarının dizayn edilmesi planlanıyor. Yakın bir gelecekte böbrek taşı tedavisi, yalnızca taşın atılmasından daha uzun süreyi ve daha detaylı bir terapiyi kapsayabilir.
7 5
Daha önceki çalışmalar, böbrek taşı rahatsızlığını geçirmiş olan bireylerde kronik böbrek rahatsızlığının uzun vadedeki risklerini ortaya koymuş olsa da bu çalışmaların hiç birinde ilk böbrek taşı vakasını takiben böbrek fonksiyonlarının gözlemlenmesi gerçekleştirilmemişti.
7 6
Böbrek taşlarını karakterize eden küçük ve sert mineral depozitleri çok ciddi ağrılara, idrar atımında zorluklara ve mide bulantısı gibi sindirim sistemini de etkileyen vakalara yol açabiliyor. Artan kronik böbrek yetmezliği riski ise buna bağlı olarak ortaya çıkabilmekte ve bireyin sağlığını daha uzun vadede etkileme potansiyeline sahip oluyor.
7 7