Hormonlarınız sizi nasıl çıldırtıyor?

Son günlerde kendinizi ergenlik dönemine dönmüş gibi hissediyorsunuz. Zihniniz bulanıklaşmış ve dengenizi kaybetmişsiniz. Peki bu şikayetlerinizin tek sorumlusu ise hormon seviyelerinizdeki dalgalanmalar! 30’lu yaşların ortasından 40’lı yaşlara kadar, vücudumuz menopoz öncesi dönemden menapoza doğru gelişirken hormonlarımızda da değişiklikler meydana gelir. Birçok kadın bu değişikliklerin 35 gibi genç bir yaşta kendini gösterdiğini fark etmez.

Peki bizleri çılgına çeviren hormonlarla nasıl başa çıkacağız? Tabii ki her kadın bu değişiklikleri farklı şekillerde yaşar fakat uzmanlar besin takviyeleri ve biyoidantik hormonlar işe yarayabilir. Ne yazık ki, sıradan bir kan tahlili hormon seviyelerini belirlemeye yetmiyor. Hormonlar 6 ay boyunca inişli çıkışlı bir süreçten geçiyor olabilir. Ayrıca hormonlarınızın ‘normal’ seviyelerde seyretmesine rağmen yan etkileri yaşayabilirsiniz. Bunun için doktorunuzdan ayrıntılı bir kan tahlili istemeyi ve tedavi uyguladıktan sonra tekrar bir tahlil yaptırmayı ihmal etmeyin. böylece kendinizi iyi hissettiğinizde hormon seviyelerinizin ne durumda olduğunu bileceksiniz. İşte dengemizi bozan birkaç ana hormon ve yan etkileri…

Progesteron: Bu hormona arabulucu lakabını takabiliriz. Yaşımız ilerledikçe progesteron hormonunun seviyesinde azalma görülür. Kadın zihninin antidepresanı olarak da bilinen bu hormon azaldığında aniden endişeli, kızgın ve tahammülsüz birine dönüşebiliriz. Bu hormonun fazla azalması insomni gibi ciddi uyku problemleri görülebilir. İyi bir idrar sökücü etkisi olan progesteron hormonundaki ciddi azalma nedeniyle vücudunuzun şiştiğini hissedebilirsiniz. Peki ne yapmalı? Biyoidantik ya da geleneksel yöntemlerle uygulanan hormon terapisi etkili olabilir. Besin ve vitamin takviyeleri de aynı ölçüde etkili olabilir.

Testosteron: Cinsel yaşantımızda oldukça önemli bir rol oynayan testosteron hormonu kaslarımız üzerinde de çok etkili. Azalan testosteron vücudumuzdaki yağ-kas oranını etkiler ve vücudumuzda yağ dokusu çoğalmaya başlar. Kas dokusunun azalmasıyla birlikte metabolizmanın yavaşladığını da görürüz. Testosteron azaldığında seks hayatınızın da bundan negatif yönde etkileneceğini söylememize gerek bile yok.