Palmer’a göre, bir besine veya içeceğe aşırı istek duymak, vücutta besin eksikliğini işaret ettiği anlamına gelmiyor. Bu yönde yeterli bilimsel kanıt olmadığını söyleyen Palmer, vücutta bir şeyin eksikliğine bağlı olarak dondurma veya patates kızartmasını yeme isteği yerine, elma ya da lahanaya istek duymanın daha mantıklı olduğunu düşünüyor. İnsanların yağ, karbonhidrat ve şeker açısından zengin yiyeceklere istek duymaya daha meyilli olmasını da dikkat çekici buluyor.

Örneğin canınız çikolata çektiğinde vücudunuzda magnezyum yoksunluğu olduğunu düşünüyorsanız, çikolata yerine kabak çekirdeğini yemeniz daha mantıklı olur. Çünkü 30 gram kabak çekirdeğinde, 30 gram çikolatadan 2 kat daha fazla magnezyum bulunuyor. Fakat çoğu kimse kabak çekirdeğini çikolata kadar yeme isteği duymuyor. Konu üzerinde yapılan çalışmada, besin değerleri açısından kusursuz bir beslenme planı uygulansa bile kişilerin yeme isteğine devam ettiğinin kanıtlanması da Palmer’ın görüşlerini destekliyor.

Tüm bunlar, yeme ve içme isteklerinin gerçek olmadığı anlamına da gelmiyor. Örneğin pizza yemek istemeniz, duygusal ihtiyaçlarınıza bağlı olarak gerçekleşiyor olabilir. Çünkü pizza yediğinizde vücudunuz kendini iyi hissetmenizi sağlayan kimyasalları salgılamaya başlayabilir. Fakat bazı yeme istekleri, gerçekten dikkat etmeniz gereken ciddi sağlık sorunlarının habercisi.

Aşırı su isteği: Diyabet habercisi İnsanın kendisin aşırı susuz hissetmesi, diyabetin erken semptomları arasındadır. Fakat bu istek, bir spor ya da antrenman sonrası yaşadığımız su içme isteği ile aynı değildir. Eğer gizli diyabetiniz varsa, kandaki şeker miktarı artar ve böbrekleriniz söz konusu şekeri süzmek ve emilimi gerçekleştirmek için daha fazla çalışır. Bazı durumlarda böbrekler bu konuda başarızı olur ve fazla şeker idrara karışır. Sonuç olarak sık sık idrarınızı yapma ihtiyacı duyarsınız. Bu da daha fazla su içme ihtiyacı doğurur.