Çok ağlayınca göz kurur
Çok ağlayınca göz kurumaz. Gözün suyunun bitmesi ağlamakla başarılacak bir olay değildir. İnsanın 2/3'ü sudur. Ağlamakla suyumuz bitmiş olsaydı insan bedeni erir ve kururdu. Dozunda ağlamak ise oldukça iyi bir duygudur. Göz yıkanmış olur, gözyaşı bezleri çalışır, göz suyu üreten kanalcıklardaki küçük tıkanmalar açılmış olur ve kişi mental olarak rahatlar. Çünkü ağlama sonrasında nörolojik sistemi düzenleyecek hormonlar salgılanmaya başlar. Aşırı ağlamada ise her şey tersine döner ve bütün bu sistemlerde bozulma başlar.
Göze limon sıkmak göz sağlığı için faydalıdır
Limon içindeki sitrik asit göz damarlarını kısmen daraltarak parlaklık verir fakat kornea dediğimiz saydam tabakanın yapısını bozar. Limonu yemek veya içmek ise son derece yararlıdır. İçindeki maddeler antikanserojen ve antioksidandır.
Karanlıkta kitap okumak gözleri bozar
İşte bu kısmen doğrudur. Gözlerimiz optik bir organdır. Karanlıkta görebildiği gibi ışıkta da görür. Fakat okuma, ışık ortamına göre ayarlanmıştır. Okuma sırasında tepeden iyi aydınlatma ile göz daha iyi görür ve göz kasları görmek için aşırı kasılıp yorgunluk yapmazlar. Çocuklarda karanlıkta okumak göz yorgunluğu yapar. 40 yaş üstünde karanlıkta okumaya çalışmak ise oldukça zordur ve gereksiz yere göz kaslarınızı ve optik yapıyı zorlamış, yormuş olursunuz.
Arpacığa sarımsak sürmek çok iyi gelir
Arpacık göz kapaklarında meibomian salgı bezinin mikrobik iltihabıdır. Ağrı ile başlar. Sarımsağın içinde ise antibiyotik yoktur. Fakat sarımsaktan ilaç sanayinde antibiyotik üretilir. Yani bu süreç kimyasal bir olaydır. Sarımsağın içeriğinde 17 tür aminoasit bulunur ve bunlar vücut tarafından sentezlenmez, dışarıdan alınması gerekir. Bunun yanında organik ve inorganik maddeler ile 33 çeşit kükürt, çinko, A, C ve B1 vitaminleri bulunur. Sarımsak sürülerek değil ancak yenerek doğal bağışıklığı artırır. Çünkü bunun için insan vücudunda tepkimeye girmesi gerekir. Arpacığın tedavisi ise sık sıcak pansuman ve antibiyotikli göz damlalarıdır.