Şerbetli ve yağlı besinlerden uzak durun! Soğuk kış ayalarında sofralarda enerji veren yağlı yiyecekler ve tatlıların tüketimi artıyor. Kapalı, soğuk ve yağmurlu havalar ev dışında vakit geçirme süresini azaltıyor. Kış aylarında günlerin daha kısa olması da hareketsizlik açısından önemli bir dezavantaj. Tüm bunlara televizyon başında geçirilen sürenin artması ve atıştırmaların sıklaşması da eklendiğinde, kan şekerlerinde yükselme riski olur. Bu yüzden diyabette yağlı ve şerbetli besinlere yaklaşmamak gerekiyor.

Tempolu yürüyüş Diyabetle mücadelede düzenli ve tempolu yürüyüşün önemi büyük. Her gün mutlaka en az yarım saat yürümek gerekir. Kış aylarında 'hasta oluruz' endişesi ile kaçınılan yürüyüş ise 'tedbir alındığında' sanıldığının aksine faydalı. Ancak yemeğin hemen ardından değil, en az bir saat sonra yürüyüş yapılmalı. Aksi halde fayda yerine kalp krizi ve mide krampları gibi birçok zarara yol açabilir. Soğuk hava kalp krizini tetikleyebildiğinden kalp ve astım hastalarının doktordan onay almaları gerekir.

D vitamini ve çinko takviyesi Diyabetik hastalarda, bağışıklık sistemiyle yakın ilgisi olduğu bilinen D vitamini seviyeleri sağlıklı bireylere göre daha düşük olmaya meyilli. Kışın güneşten daha az faydalanıldığından ve D vitaminini yiyeceklerden çok fazla alma şansı bulunmadığından diyabet hastalarına kış aylarında doktor önerisi ile D vitamini takviyesi yapılması özellikle menopoz döneminde oldukça önemli. Basit üst solunum yolu enfeksiyonlarında, semptomların başlaması ile birlikte ilk günden başlanan çinko takviyesi, enfeksiyon süresinin kısaltılabilmesi açısından faydalı olabilir.

Günde 2 litre sıvı tüketimi Yaz aylarıyla özdeşleştirilen su tüketme ihtiyacı, bir miktar daha azalmakla beraber kış aylarında da önemini korur. Özellikle yaşla beraber sıvı alma isteği azaldığından ileri yaş diyabetik hastaların, özellikle enfeksiyon dönemlerinde yeterli sıvı tüketimini ihmal etmemeleri gerekir.