Dürüst olmaya cesaretiniz var mı?

Dürüstlük herkesin aradığı en önemli özellikse, neden ortalık yalandan geçilmiyor?

Pınar Kılıç

Baktığımızda dürüstülük konsepti yeterince basit görünüyor. Tek yapılması gereken her durumda doğruyu konuşmak! Peki, dürüst olmak hayatı kolaylaştıracaksa, gerçekleri çarpıtarak neden durumları daha karmaşık hale getiriyoruz?

Aslında dürüstlükten uzaklaşma eğilimi, cezadan kurtulmak adına çocukluktan başlıyor.  Bedel ödemekten kaçınmak için insanı elinden geleni yapmaya iten en büyük etken korku! Ve ne yazık ki, yalanın zahmetsiz şekilde sıvışmak olduğunu bir kez öğrenenler için artık dürüstlüğe cesaret etmenin pek bir anlamı yok. Bazıları için sadece çok sıkıştıklarında kullandıkları bir kart, bazıları içinse hiç vicdan azabı duymadıkları bir strateji…

Kendini koruma içgüdüsünü bir yana bırakırsak, bazen de daha ‘masum’ ve hatta ‘asil’ nedenlerden yalan söylenilebiliyor. Nasıl mı? Mesela…

Başka birinin duygularını incitmemek ya da onu üzmemek için

Başkalarının gözünde kötü görünmemek için

Utanç yaratacak durumlardan kaçınmak ve egoyu korumak için

Başka birinin prestjini ve onurunu korumak için

Kendi itibarını korumak için

Tüm bunlar, gerçeği biraz olsun çarpıtmak ya da gizlemek için son derece meşru nedenler gibi duruyor. Ne de olsa, arkasında iyi bir amaç barındırıyor. Bir düşünsenize arkadaşınız size düğün fotoğraflarını gösteriyor ve tek duymak istediği prenses gibi göründüğü. Sizin “Hım, biraz şişman görünüyorsun, makyajın da korkunç olmuş” demenizin hiç kimseye bir faydası olmayacak. Ancak, her zaman durumlar bu kadar küçük ve iyi niyetli çerçevede sınırlı kalmıyor. Hayatın her alanında yayılan yalan, yaşamın bir parçası haline dönüşüyor. Çünkü, insanlar ne kadar dürüstlük peşinde koştuklarını söyleseler de, ne doğruları konuşacak kadar cesur, ne de gerçekleri kaldıracak kadar güçlü değiller.

Düşüncelerini söyleyip okları üzerine çevirerek rahatını bozmayı göze almak herkesin harcı değil. Öbür taraftan, gemisini kendi bildiği gibi yürütmek yerine acı gerçeklerle yüzleşmek de pek kimsenin işine gelmiyor.

O halde bir düşünmek lazım, sorunsuz gibi görünen insan ilişkileri ve değişmeyen düzenlerin altında ne tür korkular, hangi sahtelikler yatıyor?

Pınar Kılıç

Elmaelma Yayın Yönetmeni

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar