PROBİYOTİĞE YER AÇIN!
“Sağlıklı bir bağırsak, sağlıklı bir insan” demektir, bunu unutmayın. Yoğurt ve kefir, içerdikleri yararlı bakteriler sayesinde sindirim sisteminizin daha düzenli çalışmasına destek oluyor. Özellikle zararlı bakterilerin yararlı bakterilere göre daha baskın olduğu bağırsak florasında obezite ve tip 2 diyabet riski artmaktadır. Bu yüzden günde 2 su bardağı kadar yoğurt veya kefir mutlaka tüketmeye çalışın!
ARA ÖĞÜNLERİ ES GEÇMEYİN!
Hepimiz 3 ana ve 3 ara öğün olacak şekilde beslenmek zorunda değiliz. Ancak açlık durumlarında vücudumuzu dinlememiz çok önemli. Özellikle 4 saatten uzun süren açlıklarda, eğer kan şekerimiz düşmüşse, yediğimiz ilk öğünle beraber insülin seviyemiz de hızla yükselebiliyor. Özellikle öğle ve akşam yemekleri arasında, proteinden zengin bir ara öğün yapmak hem akşam yemeklerinde fazla enerji alımının önüne geçecek hem de metabolizmanızın çalışmasına destek olacaktır.
GÜNDE BARDAK YEŞİL ÇAY İÇİN!
Özellikle ana öğünlerden sonra içilen yeşil çay, karbonhidrat emilimini yavaşlatarak kan şekerinizin hızla yükselmesinin, dolayısıyla insülin seviyenizin de hızla artmasının önüne geçiyor. Ayrıca içerisindeki antioksidanlar sayesinde vücutta oksidatif stres oluşumunu azaltarak kilo kaybına destek oluyor. Eğer tansiyon probleminiz yoksa günde 2 fincan yeşil çay içmeye gayret edin.
ÖĞLEN PROTEİN AKŞAMLARI SEBZE TÜKETİN!
Unutmayın; kolay pişen kolay sindirilir. Özellikle amacınız kilo vermek ise kırmızı et, tavuk, balık gibi hayvansal protein kaynaklarını öğlen tüketmeye özen gösterin. Çünkü proteinlerin sindirimi karbonhidratlara göre uzun sürüyor. Akşam saatlerinde ise sebze ağırlıklı beslenmeniz sindirim sisteminizi rahatlatacak ve ertesi güne daha dinlenmiş kalkmanızı sağlayacaktır.