Varis, dünyada yaklaşık her 4 kişiden 1'inde görülen bir toplardamar rahatsızlığıdır. Son dönemde koronavirüs vakalarının Türkiye’de yeniden artış göstermesi milyonlarca insanın yeniden evlere kapanmasına neden olurken uzmanlar, evdeki varis riskine dikkat çekiyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op.Dr. Mustafa Bolat, "Bilinenin aksine yalnızca uzun süre ayakta durmak değil, hareketsiz kalmak da varis oluşuma neden oluyor” uyarısında bulunarak varisten korunma yollarını ve tedavi yöntemlerini açıkladı.
Varis nasıl oluşur, belirtileri nelerdir?
Varisler, toplardamar kapakçığının problemli olmasıyla ortaya çıkan damar genişlemesi ve kılcal damarlarda oluşan kanamalardan kaynaklanıyor.
2 Op.Dr. Mustafa Bolat, "Varisler; bacaklarda mavi mor şişlikler, ayakta durmakla artan ağrı, huzursuzluk hissi, bacaklarda uyuşukluk, gece krampları, kaşınma, parmaklarda uyuşma, ciltte renk değişikliği, damarların cilt dışına taşması ve bacaklarda aniden ortaya çıkan kanama gibi belirtilerle kendini gösterir.
Varis kimlerde olur?
Toplumda bir ileri yaş rahatsızlığı olarak bilinse de varis her yaştan insanda görülebilen, hareketsizlikle tetiklenen ve tedavisi geciktirilmemesi gereken önemi bir sorundur.Özellikle de pandemi seyrinin ağırlaştığı bu dönemde evde geçirdiğimiz süreci egzersiz yapmadan geçirirsek, koronadan kaçarken varis tehlikesiyle burun buruna gelmemiz an meselesi.
Varis riskini azaltmak için neler yapılabilir?
Bu riski azaltmak için gün içinde bol bol su tüketmek, düzenli kültür fizik hareketleri yapmak, bacakların rahat olacağı bol giysiler giymek, uzun süre oturur pozisyonda kalmamak ve sigaradan uzak durmak çok önemli" dedi.
Varis tedavi edilmezse ne olur?
Varis tedavisine zamanında başlanmasının, hasta için hayati risk teşkil edebileceğine de dikkat çeken Bolat, “Tedavi edilmeyen varisler, pek çok hastada spontane kanama, venöz bacak ülseri gibi potansiyel olarak yaşamı tehdit edici tabloların gelişmesine neden olabilir.
Varis ameliyatsız tedavi edilir mi?
Bu nedenle belirtiler fark edildiği an tedavi için adım atılması çok önemlidir. Ancak ne yazık ki toplumda varis tedavisinde tek yöntemin ameliyat olduğuna dair kanılar bulunuyor ve hastalar bıçak altına yatmak istemedikleri için tedavilerini geciktirebiliyorlar.Oysa varis tedavisinde cerrahi ameliyat şart değil. Bugün skleroterapi (köpük tedavisi) veya lazer tedavisi yöntemleriyle varis tedavisini kolay ve zahmetsizce yapabiliyoruz" ifadelerini kullandı.
Köpük tedavisi ve lazer yöntemi nasıl uygulanıyor?
Op.Dr. Mustafa Bolat, ameliyatsız uygulanan köpük tedavisi ve lazer yöntemlerinin detaylarını ise şöyle aktardı:"Ameliyatsız varis tedavisinde en yaygın ve en kullanışlı yöntem köpük yöntemi ya da diğer adıyla skleroterapi yöntemidir.
Hastanın varisli damar sayısına bağlı olarak ortalama 5 dakikada tamamlanabilen bu acısız uygulamada, hastalıklı damarı yok etmeye yarayan bir ilaç, deneyimli kalp ve damar cerrahisi uzmanları tarafından damar içerisine enjekte edilir.Lazer yöntemi ise hastalıklı toplardamar ve büyük varislerin damar içinden lazer ile kapatılmasıdır. Sağlam olan damarlar korunur.Cerrahi operasyonla yapılan tedavi yönteminde hastanın tam olarak ayağa kalkabilmesi için en az 2 hafta istirahati gerekirken lazer yönteminde bu süre yaklaşık 1 haftadır.
Ameliyatsız şekilde tedavi edilen varis tekrar eder mi?
Her iki ameliyatsız yöntemin en önemli avantajlarından biri de işlem sonrasında varisin aynı bölgede tekrarlama ihtimalinin olmamasıdır. ''Cerrahi ameliyatlarda ise nüksetme ihtimali daha yüksektir."