1981’de Lisa Gerrard ve Brendan Perry tarafından kurulan topluluk , çağdaş müzik formlarını Avrupa folk müziği, Ortadoğu ve Afrika tınılariyla birleştirerek eşi benzeri olmayan, biricik bir ses örgüsü inşa etti ve dünya çapinda geniş bir dinleyici kitlesi kazandı. Günümüz müzik sahnesinde , hüznü en zarif biçimde ifade eden vokalistlerden biri olan Lisa Gerrard hiç kuşkusuz Dead Can Dance'in bu başarısında önemli bir paya sahip.
Billboard Top World Music Albums listesinde 1 numara
1996’da çıkardıkları Spiritchaser (Ruh kovalayan) albümleriyle Billboard Top World Music Albums listesinde bir numaraya ulaşan DCD en büyük sükseyi 'Within the Realm of a Dying Sun (Ölen Bir Güneşin Krallığında)' adlı üçüncü albümüyle yaptı. 1987’de yayınlanan albüm bir anda bağımsız müzik listelerinin zirvesine tırmandı. DCD’nin ünlü 'Cantara' ve 'Xavier' şarkıları ilk defa bu albümde yayınlandı. Bu albümde ayrıca sadece üç şarkının İngilizce sözleri vardı. Diğer şarkılar ise Lisa Gerrard’ın atalarının dilinde yani eski Kelt dili, Briton ve Gal dillerine benzer seslerin Orta ve Yakınçağ melodileriyle örtüşmesinden ibaretti. 'Ölen bir Güneşin Krallığında' albümü ile DCD barok müziği çağrıştıran, mistik ancak anı zamanda romantik, modern bir karışıma imza attı.