Hayatın M(o)TOR’u

Hızlı yaşlanmak istemiyorsak, m(o)TOR’a çok benzin koymayacağız!

Murat Tuğrul Eren

Yaz mevsimi…

Tatil ve birazcık dinlenmeler,

İş ve gündelik yaşamın dışında gezinmeler falan derken,

Baktım geçen yaz mevsiminde çiziktirdiklerime,

'Sıcaklarda  cinsel istek  neden artar' diye giriş yaparaktan,

Cinselliği ve felsefesini incelemişim…(Bkn: Yazarın tüm yazıları)

Bu yaz ise,

Ülkemizin hareketli gündeminden olsa gerek,

Ruh halim farklılaştı mı ne,

Kendimi yaşlanmayı incelerken buluverdim!

Anca beraber kanca beraber dedim,

Kendime saklamayayım,

Paylaşayım,

Hep beraber geç yaşlanalım:

“mTOR (Mammalian Target of Rapamycin )”,

Türkçesi Rapamisinin Memelilerdeki Hedefi…

İlk önce bakteri ve mantarlarda keşfedilen bu protein, daha sonra memeli hücrelerinde de bulunmuş!

Ne yapıyor?

Bu proteinin uyarılması, bünyede bir sürü reaksiyonlar zincirinin devreye girmesine neden oluyor!

Şimdi sıkı durun!

Bu reaksiyonlar da

Yaşlanmaya ve yaşlanmanın getirdiği, şeker, şişmanlık, menapoz, kanserler gibi.. bir sürü hastalığa neden oluyor!

Yaşlanma ile ilgili yapılan çalışmalarda, kalori kısıtlamasına gidilen deney hayvanlarının yaşamının uzadığı zaten gösterilmişti!

Yani az yiyen daha çok yaşamıştı,

Çok yiyen de daha az!

İşte bu hadisenin sorumlusunun,

Bu mTOR molekülünün olduğu düşünülüyor artık!

Kıssadan hisseye gelmeden önce,

Bu işin bilimsel felsefesinden de bahsedelim, İster DİNdar olun, ister tamamiyle BİLime inanın,

Bundan sonra yazacaklarımı  DİNlemenin veya BİLmenin size zararı olmaz,

Alacağınız kadarını alabilirsiniz…

Yaşlanma için “quasi-programmed” deniliyor artık;

Yani tam olarak programlanmış bir hadise değil bünyemiz için,

Programlanmış “gibi gibi…”

Nasıl mı?

Hücrelerimize büyü ve üre denmiş,

(Gerisi ise sanki koyverilmiş!)

Bu da mTOR proteini üzerinden yapılmış!

Aslında hayatın erken safhalarında hücrelerimizin büyümesi ve üremesi işimize yararken, üreme çağını geçtikten sonra bize zararlı hale gelmeye başlar.

Ama  mTOR  hayatın ileriki dönemlerinde  kapatılmaya programlanmamış,

Kapatılmayınca da hastalıklara, hücre yaşlanmasına ve kanserlere sebep olup,

Doğal olmayan yollardan ( kaza, deprem, cinayet, sel vb..) gidemeyenleri,

Yaşlandırıp kanser veya başka hastalıklara yol açarak götürüyor!

Yani aslında yaşlanma ve ölüm,

Sanki yaşamanın özü olan büyüme ve çoğalmanın,

Bir yan ürünü gibi ortaya çıkıyor!

Bünye bir nev’I m(o)TOR’u çalıştırıyor,

Ama kapatmayı unutuyor veya önemsemiyor!

Yaşlanmaya veya ölmeye programlansaydık,

Başka bir düğmeye basılması gerekirdi deniliyor!

İşte fazla kalorili beslenme,

Bu mTOR’u daha çok çalıştırıp,

Daha hızlı yaşlanmaya neden oluyor!

Kıssadan hisse,

Yaşam m(o)TOR’u çalıştırmış,

Ama kapatmayı unutmuş…

Hızlı yaşlanmak istemiyorsak,

m(o)TOR’a çok benzin koymayacağız,

Yani tıka basa yemiycez…

İşin ve bu yazının hınzır kıssadan hissesi ise,

Şadece bünyede değil, tüm siyasi, ekonomik, sosyolojik olaylarda,

Aynı formulün geçerli olduğunu,

Çok yiyenin ömrünün kısa olduğunu bilmemizdir!

Yani, can boğazdan gelir atasözünü,

Farklı yorumlamak gerekir!

Sağlıklı, az kalorili, bol felsefeli yaz günleri dilerim…

"Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri sorumludur. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. (elmaelma.com) hiçbir şekilde yasal sorumluluk kabul etmemektedir."
Yorumlar