Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, kadınların özgürleşmesinde gelişmeler oldu ve etek boyları diz hizasına çıkartıldı. İkinci Dünya Savaşı sırasında ise kumaş harcamasına getirilen zorunlu kısıtlama ile de etek boyları diz üstüne çıktı.

Savaş sonrasında ise mini etekler kendilerini geliştirdi. Yeni desenler yen modeller ortaya çıktı. Kadınlar giyinmenin doruk noktalarında buldu kendilerini. Özellikle genç kesim mini eteksiz dışarı çıkmadı. Özgürlüklerini mini etekleri ile göstermeyi tercih etti.

Mini etek İngiltere’de Mary Quant isimli bir terzi tarafından tasarlandı. Mary Quant 1960'lı yıllara kadar sıradan bir İngiliz terzisiyken; 1965 yılında bir makas darbesiyle moda dergilerini aşıp dünyanın en büyük ansiklopedilerinden birisi olan Larousse'a adını altın harflerle yazdırdı.

Quant, 1955’te kocasıyla birlikte Londra’da açtığı “Bazaar” adlı ilk butik pek iş yapmayınca çareyi değişik fikirler üretmekte buldu. 1965’te etek boylarını dizlerin 10-15 cm üzerine çıkaran Quant, ikonik mini eteği yaratmış oldu. Ucuz kumaş alarak kısa eteklerle o dönemin gençliğinin kalbine giden yolu fethetti.