Coğrafi konumların rastgele ve belirsiz yönlerini benimseyen konsept, bilinmeyeni ve kaybolmayı bir fırsat olarak görüyor fakat sadece bireyin kendini kaybetmesini kutlamıyor, ipuçlarını takip ederek modern olanı ortaya çıkarıyor. İşaretleri, önerileri, duygusal tonları ve sembolik dünyaları keşfetmek için yola çıkıyor.

Koleksiyondaki kıyafetler, şehirli olmanın keşfedilmemiş yönlerini barındırıyor. Her bir parça, desenlerin, üstün işçiliğin ve rafine materyallerin birleşiminden oluşuyor ve kadının iç dünyasında yaşanan ayaklanmayı kutluyor.

Transparan detayların ön planda olduğu, sürreal desenlerin ağırlık gösterdiği ve renkpaletinde sınır tanımayan koleksiyonuyla Michele, metropol kadınlarını sıra dışı bir dünyaya götürüyor.

Geçmişe göndermeler yapan çizgileriyle tasarımcı, klasik Gucci tarzının sınırlarını zorlayarak, bohem bir Gucci yorumu ortaya koyuyor.