Türk sinemasına nasıl başladığını anlatan Sertan Acar, “İlk filmim Ayşecik. Ediz Hun gibi Yeşilçam’dakilerin çoğu rahmetli oldu Sadi Alışık gibi. İzzet Günay ile oynadık, Cüneyt Arkınla baba ve oğlu oynadık. Ama çoğu vefat etti" dedi.
"Yeşilçam farklı bir olay" diyen Acar, "Yeşilçam’dan olmaktan da gurur duyuyorum. O zaman diş hekimliğinde okuyordum. 1973-1974 senesinde baktım okulda zorluk çekiyorum, mezun olamayacağım düşündüm, sinemayı bırakmaya karar verdim. Yıldız Kenter gibi bir dehayla da anne ve oğul olarak Fatma Bacı filminde oynama şerefini buldum" ifadelerini kullandı.
"En son filmim de Cüneyt Arkın ile Battal Gazi filmi oldu" diyen Acar, "Ondan sonra kesinlikle karar verdim, 22-23 yaşında sinemayı bıraktım ve hekim olmayı tercih ettim. Sinemaya 1971 yılında adım attım. Zeynep Değirmencioğlu o zaman ağabeyimin flörtüydü. Dolayısıyla vapurla Kadıköy’e geçerken Karaköy’de vapurla iskele arasına düştü. O zaman üniversite öğrencisiydim, ben de onu çıkarttım. Daha sonra aileyle tanıştık. Bir film yapıyorlarmış. Bana bir teklifte bulundular öyle başladım" dedi.
Sekiz filmde oynadığını kaydeden Sertan Acar, "Hekim olmak için sinemayı bıraktım. Yoksa hekim olamayacaktım. Daha sonra buraya 38 sene önce tesadüf olarak geldim. Burası benim cennetim oldu, çok mutluyum. Burada balık tutuyorum, hayvanlarım var, bir otelimiz, bir de deniz kenarında bir kafemiz var. Burası benim için bir eğlence, ailemle güzel günler geçiriyoruz. Doğal bir ortamda yaşıyoruz, kendimiz ekip biçiyoruz. Arıcılık yapıyorum, keçilerim, kazlarım, ördeklerim var. Havanın durumuna göre günüm geçiyor. Hava güzelse denize çıkıp balık tutuyorum, hava yağışlıysa bahçede ya da otel içerisinde kalıyorum” dedi.