Odadaki hikayeleri kitaplaştırmakla ilgili bir düşüncesinin olup, olmadığı sorusu üzerine Suzan Kardeş, "Kendi kendime evde çekiyorum bunları. Bir duvar oluşturdum kendime. O duvarda bir şey çiziyorum ve her hikayede bir şey daha çiziyorum." dedi.
"O duvar renklenecek" diyen Kardeş "Duvardaki çiviye bir resim asıyorum ve o resmi anlatıyorum. Benim hayatıma giren bütün oyuncuları ve o resmin hikayesini ya da o kişiyle ilgili bir şey anlatıyorum." diye konuştu.
Kardeş "Üç, dört dakikalık bir şey. Bunu birisi bir film çeker ya da bir
şey yapar ya da bir belge olsun diye yapıyorum. Benim derdim dedikodu
yapmak değil. Benim derdim bir belgesel bırakmak, bütün hayatıma giren
herkese..." açıklamasını yaptı.
Makyajla ilgili düşüncelerini paylaşan sanatçı, "Çok sevmem güzellik makyajını. Sevmezdim. İş için güzelleşmesi gerekiyorsa 'İlle de onu değiştireceğim' gibi bir derdim yok. Çünkü ben insanın kendinin var olan güzelliğini ortaya çıkarmaya varım." dedi.
"Yani birinin kaşı, gözü güzeldir" diyen Kardeş "Birinin gözü, birinin burnu... Herkes güzel mi olacak? Böyle bir kaide var mı? Karşı değilim estetiğe. Hiç değilim. Yapsın insan kendine. Moral oluyordur belki ama biri olmaya çalışma." diye konuştu.
Kardeş "Kullanalım ama her yerine yaptırmanın alemi yok. Şimdi mesela
sanat dünyasında yaşlı aranıyor. Yaşlı insan yok. Anne, anneanne, genç
kız, çirkin, kötü bakışlı lazım." ifadelerini kullandı.