Sıla Ahmet Kural kavgası magazin gündemindeki yerini koruyor. Hem Sıla hem de Ahmet Kural cephesinden üst üste açıklamalar geliyor. Peki Sıla Ahmet Kural kavgasında kim doğru kim yalan söylüyor? Sıla Ahmet Kural kavgasını 2. Sayfa programında değerlendiren Kanal D İstihbarat Şefi Emrullah Erdinç hem kavganın detaylarını anlattı hem de çarpıcı bir iddia ortaya attı: İkisinden biri yalan söylüyor!
İşte Emrullah Erdinç’in açıklamalarından satır başları...
"Buket Aydın ile Kanal D Haber’in ekip çalışmasıydı. Ahmet Kural’ı ikna ettik. Ahmet Kural’ın açıklamasında bazı teknik hatalar var. Kim doğru söylüyor bunun ayrımını biz yapamayız. Ahmet Kural’ın savcılığa vereceği ifadeyi ben de çok merak ediyorum.
45 dakika çok uzun bir süre. Bir boksörü bile ringe koysanız dövüşemez. 45 dakika boyunca durmadan dövdü mü? Kül tablasıyla mı vurdu? Kim öyle yapmış olsa daha sert izler olur. Şiddeti 5 dakikası 45 dakikası yoktur. Küfür ederek de şiddet uygulayabilir, bir tokat atarak da şiddete maruz bırakabilir karşı tarafı.
SILA NEDEN DARP RAPORUNU İKİ GÜN SONRA ALDI?
Olayın sıcaklığı ile Sıla bunu yapamamış olabilir. İlk gidilecek yer karakoldur. Eğer Sıla karakola gitseydi, Ahmet Kural hakkında hemen işlem yapılabilir.
Sıla’yı takdir ediyorum annesinin yönlendirmesi ile bu işlemleri başlatmış. Bu sebeple Sıla’nın darp raporu alması 2 gün sonra oluyor.
SILA'NIN YIRTILAN ELBİSENİNİ SAVCILIK NEDEN DELİL OLARAK KABUL ETMEDİ?
Sıla’nın o gece giydiği yırtılmış elbiselerini de savcılığa vermek istediler. Ama savcılık kıyafetleri geri verdi. Çünkü olayın üzerinden 2 gün geçmiş. Kıyafetlerin üzerinden DNA çıksa bile o gün boyunca birliktelerdi. Bu da çok normal.
Bahsettiği gibi kafası duvarlara vurulmuş olsa, kül tablasıyla dövülmüş olsa izler daha ağır olur. Kollarındaki detaylara dikkat ederseniz, sağ ve sol kol dirsek hizasında. Olay burada Ahmet Kural’ın dediği noktaya geliyor.
Kül tablasıyla vurmuş olsa izler yuvarlak olur. İzlerin düz olabilmesi için parmakla tutmak gerekir. Buradaki izlerin düz bir şekilde aşağıya indiğini görüyoruz.
SILA MI AHMET KURAL MI HANGİSİ YALAN SÖYLÜYOR?
Darp raporunun sıcağı sıcağına alınması gerekirdi. Olayın şokuyla aklına gelmemiş olabilir. Bunu ‘neden yapmadı’ anlamında söylemiyorum. Eğer şiddet görüyorsanız, size yol göstersin diye anlatıyorum.
Zekeriyaköy’de Ahmet Kural’ın evine yakın iki karakol var. O gece gidilmiş olsa, Ahmet Kural hemen gözaltına alınır. Evindeki kül tablasından diğer eşyalara kadar her şey alınır. Ve şiddetin boyu çok daha net bir şekilde ortaya çıkardı.
Şu anda elimizde ne var “Sıla 45 dakika boyunca şiddete uğradım” diyor, diğer taraf “sadece ittirdim” diyor. Arada uçurum var. Aynı evde olan iki kişiden biri yalan söylüyor.
Ahmet Kural’ın beden dili beni çok ilgilendirmiyor. Çünkü medyadan öğrenmiş. Daha mahkeme kâğıdı bile eline geçmemiş, sosyal medyada olay kopmuş. Sinirlilik hali var. O yüzden beden diline çok takılmıyorum.
Başlarken “herkesten özür diliyorum” diyor. Bence herkesten özür dileme. Böyle bir şiddet olayıyla gündeme geldiğin için kadınlardan özür dile.
Daha öncesinden bu tarz bir eylemi varsa alacağı cezayı etkiler. Biz dün Naz Çekem ile röportaj yaptık, bize ‘şikayetçi olmadım’ dedi. Keşke şikayetçi olsaydı.
UZLAŞMA ZOR GİBİ!
Sıla “Şiddet karşısında dilsiz kalmamayı seçiyorum” diyordu. Bütün kadınlara slogan olacak bir söz. Şiddet gören kadınlar seslerini çıkarsınlar. Bunların hepsini yargıya bildirmeleri gerekiyor.
Soruşturma başladı. Dava aşamasına henüz gelmedi. Savcılık önümüzdeki hafta Ahmet Kural’ı dinleyecek. Ahmet Kural’ın elinde bir belge varsa onları mahkemeye sunacak. Mahkeme bütün verileri değerlendirecek. Belki uzlaşmaya gönderecek. Sanmıyorum bu olayda uzlaşma olsun.
Önce avukatının mahkemeye gidip uzaklaştırma kararıyla ilgili tebligatları alması gerekiyor. İfade bugüne yetişmez. Belki de, haftaya uzaklaştırma kararını bozacak hakim. Şuan hiçbir şey bilmiyoruz. Belki de Ahmet Kural da uzaklaştırma alacak."