-İlişkinizi sağlam kılan başka ne gibi dengeler var? Herkesin kendini mutlu ettiği bir şeyler var, onun PlayStation’ı var, benim arkadaşlarımla kahve keyfim var. Kendi alanlarımıza çok saygı duyarız, o bölüme girmeyiz. Zaten insan kendi mutlu ise karşısındakini de mutlu ediyor. Ben mutlu olduğum zaman Acun’u yükseltiyorum, down halinde bile bir şekilde onu mutlu ediyorum. O da ben mutsuzken beni yükseltir. Aramızda birbirini yükseltmeli bir durum var açıkçası. Beni bir de öyle yerlerde onere eder ki! Bunu kimse çok fazla bilmez ve tahmin bile edemez.
33 24
-Çok genç anne oldunuz. Bilinçli bir karar mıydı? Hayır değildi. 22 yaşında hamile kaldım, 23 yaşında anne oldum. Bir de normal doğum yaptım. Şu anda daha cesaretsizim. O zaman Allah bana nasıl cesaret vermişse... Melisa’yı ne anneme ne dadıya kimseye yıkatmadım bile. Ful ben ilgilendim. Rahat bir anneyim. Ağladı diye panik olmadım hiç. O da çok rahat bir bebekti.
33 25
-Her göz önünde olan insan gibi siz de eleştiriliyorsunuz. Ellerinde güzel nedenleri de var üstelik. Mutlaka kırıldığınız, üzüldüğünüz zamanlar olmuştur. Nasıl üstesinden geldiniz tüm bunların? Diyorum ya, bardağın dolu tarafından bakmak lazım hep. En kötü anda bile onu bir şekilde döndürüp; şöyle düşün böyle, düşün diyorum ben kendime.
33 26
Bir kere cinnet geçirdiğim bir an olmuştu, hatta ondan sonra saçma sapan bir yazı yazmıştım Instagram’da. Düşünsene ilişkinle ilgili bir açıklama yapsan dert yapmasan dert. Yapsam daha kötü olacaktı, gerçi bundan daha kötü nasıl olunurdu bilmiyorum. Ne diyecektim; ben suçsuzum, ben böyle yapmadım, iftira atıyorsunuz mu diyeyim. Bu, sözle anlatılacak bir şey değildi. Sonrasında, sen izleyen ve cevap veren değil, sen izleten ol dedim kendime, öyle de oldum.
33 27