İşte o röportaj:
- Bugüne kadar bir çiftliğiniz olduğunu neden hiç dile getirmediniz?
"Çiftliğim var" diyerek gösteriş yapma gereği duymadım da ondan. Tam 5 yıldır Beykoz'a bağlı olan Ali Bahadır Köyü'ndeki bu çiftlikte eşim ve çocuklarımla birlikte zaman geçiriyorum. Kışın daha az geliyoruz ama yazın ağırlıklı olmak üzere havalar güzel olduğunda hep buradayız. Aşağı yukarı 5 yıldır da karavanda yaşıyoruz.
103
- Neden karavan?
Gördüğünüz gibi derme çatma bir ev bile yok. Burası imarda sit alanı olarak gözüktüğü için tek katlı küçük bir ev yapmamıza bile izin verilmiyor. Civarda villalardan geçilmiyor ama nedense bize kulak asan yok. Profesyonel karavancı değiliz ama karavanda yaşamaya mecbur bırakıldık.
104
- İnsanların çoğu karavanda yaşama hayali kurar aslında. Mecburiyetten de olsa siz bunu gerçekleştirmişsiniz. Karavanda yaşamak size neler hissettiriyor?
Karavanda yaşamak çok zahmetli ama yazın kaldığımızda keyifli oluyor. Eşim ve çocuklarla birlikte güneşin doğuşunu, karanlık çöktüğündeyse yıldızları seyretmek paha biçilemez.
105
Burada elektrik olmadan yaşıyoruz. Küçük ama şirin bir ortam söz konusu. Karavanda yaşamak insana bütün dert ve tasalarını unutturuyor. Dediğiniz gibi çoğu insan karavanda yaşama hayali kurar. Bu hayali neden gerçekleştiremezler anlamıyorum. Herkes karavanda yaşayabilir. Karavanda yaşamak isteyenler bu fikrini ertelemeyip hayata geçirmeli. Karavan candır. Herkese karavanda yaşamayı öneriyorum. Açık konuşmak gerekirse ilerleyen yıllarda ailemle birlikte karavanda yaşayabiliriz. Eşim ve çocuklar da çok alıştı çünkü.
106
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.