“Yapımcı şirket ondan özür dile baskısı yaptı” -Aslında onun seninle, rol icabı olsa bile öpüşmeye hevesli olması gerekmiyor mu? Bir de bu açıdan düşünelim… Hayır. Çünkü karşı tarafın gerçekte istemediğini biliyor. -Nasıl yani? O şöyle düşünüyor: Bir kadının gerçekten onu istemesi lazım, rol icabı öpüşse bile… Olayı o! Kadın ona hayranlık duyacak… Bense “Buradan 100 kişi ekmek yiyoruz, hadi işimizi yapıp, gidelim!” modundayım. Öpüşürsek rolün hakkını vereceğiz, reyting alacağız, ben bunun derdindeyim. Galiba onun ince yüreği buna dayanamadı! “Ben, ben, ben” diye bir adam, haliyle sürekli tüyleri parlatılsın istiyor… -Sen çok sıkı bir egodan söz ediyorsun? Hem de nasıl! Tabii reytingler düşünce, bunu kaldıramadı. Birine çamur atması gerekiyordu. Ama işte, ben de "Vur ensesine al lokmasını" bir tip değilim. Olmadım, olamıyorum… Sadece kendim için de konuşmuyorum, bu sektörde bu tür olaylara maruz kalan bir sürü kadın var. Üzücü olan herkesin, erkek lehine birlik olması. Bütün bunları yaptıktan sonra bir de demiyorlar mı, “Özür dileyeceksin!” Resmen yapımcı şirket, ondan özür dile diye baskı yaptı. Dilemedim tabii, niye dileyeceğim ya!
10 8
“Ben bunu çöplükten çıkardım” -Senin küfür ettiğin oluyor mu? Asla! Bak, sette asla alkol almam. Bunun üstüne basa basa söylüyorum. Ve sette asla küfretmem. Ama bana birisi küfrederse… Ederim! E çünkü benim de bir tahammül sınırım var. Yedigöller’deydik. Odadayım. Kendi kendime, “Sakin ol, son sahne! Dayan…” filan diyorum. Çağırdılar aşağıya, indim. Bunun kafa yine bir dünya. Oturmuş orada. Yönetmen dediğimiz adam da yanında. “Ben bunu var ya, çöplükten çıkardım!” dedi. İnanabiliyor musun? 300 kişilik ekip ve o yönetmen bozuntusunun yanında, benim için böyle dedi. Sinirlenmez misin? İçimden, “Ben bunun ağzını, yüzünü bir güzel dağıtsam” diye geçti ama sesimi çıkarmadım. Derin bir nefes aldım. Aaa bir baktım, elimde senaryo bütün romantik lafları atıyor, “Ben bunu yapmam! Ben bunu söylemem!” Ben de dedim ki, “Ya bu sahnenin çok romantik olması lazım!” Yine, “Sen de ne meraklısın böyle şeylere!” demesin mi? . -Eeeee? Ben de içimden, “Madem istediğimiz her lafı istediğimiz gibi söyleyebiliyoruz senaryoda, ben de söylerim!” dedim. Laf geçiyoruz öncesinde. O şimdi okuyor, “Gülseren nasılsın?” dedi. Ben de cevap verdim. “İyiyim an...n a..!” Evet, yaptım! Beni o kadar delirtti ki söyledim! Sonra da mikrofonu çıkarıp, “Ben bu sahneyi çekmem!” dedim, gittim…
10 9
-Bu kadar mı? Evet… Belki de, “Anlatırsam yer yerinden oynar!” dediği bu. Aklınca beni tehdit ediyor. Yemezler öyle tehdit-mehdit, al işte ben daha mertim, eteğimde ne varsa döktüm. Çünkü bu adamların bize erkeklik diye yutturdukları şeye artık dayanamıyorum ve onların ipliğinin pazara çıkarılması gerektiğine inanıyorum. Kaynak : Hürriyet
10 10