“Biz bu malum şahısla çok ağır şeyler yaşadık”
-Bir oyuncunun senaryoyu kafasına göre değiştirme hakkı olabilir mi?
Bence olamaz! Yola bir aşk filmi diye çıkıldı. İkimizin birbirimizin gözünün içine bakan fotoğrafı kondu. İnsanlara bu vaat edildi. Bu vaat edildiyse sen onları kandıramazsın. Ama işte bu ülkede, erkek olunca her şeyi yapma hakkın oluyor. O da kendinde bu hakkı görüyor. Zaten mesele de bu! Biz bu malum şahısla çok ağır şeyler yaşadık. Sonra da utanmadan, “Konuşursam yer yerinden oynar!” diyor, diyebiliyor. Kardeşim, benim 11 yaşında pırlanta gibi bir oğlum var. Senin ne hakkın var böyle konuşmaya… Sormaz mı oğlum bana, “Anne sen ne yaptın!” diye? Ne demek bu? Ne yapmışım ben! Nasıl bir çamur atmaktır bu. Bir de bu lafı alıp başlığa koymuşlar. E geldi tabii bir sinir bana. Ben öyle ‘vur kafasına, al lokmasını’ biri değilim. Haksızlığa da gelemem.
-Anladığım kadarıyla ikinizin, moda deyimle elektriği hiç uymadı…
Mesele elektrik değil, biz bir iş yapıyoruz! Para kazanıyoruz. İşimizi hakkıyla yapalım. Birbirimizi sevmemiz gerekmiyor. Ama saygı duymamız gerekiyor. Erkek ya, onun her şeye hakkı var. Rejide küçücük bir kız hata yapmış, nasıl küfürler sıralıyor. Sette ağza alınmayacak küfürler ediyor, bağırıyor- çağırıyor, o yönetmen denilen kişi de bunlara gülüyor.
105
“Psikolojik baskı altındaydım”
-Peki daha önce böyle şeyler yaşadın mı?
Hayır asla! Atıf Yılmaz’la da çalıştım, Fatih Akın’la da… Türkan Şoray’lar, Şener Şen’ler, Özcan Deniz’ler… Hiçbir sorun yaşamadım bugüne kadar. Setime zamanında giderim. Zaten ezberimi falan yapmış olurum. Oyunumu oynarım, sonra da evime dönerim. Başka türlüsünü bilmiyorum. Sete gidip, sekiz saat beklemeyi de bilmiyorum. Ama bu dizide öyle oluyordu. Arkadaş gelemiyordu. Onun için kanaviçeye başladım. Çünkü zaman geçmiyor, bekle bekle…
-Erkan Petekkaya’nın sana, “Amma da meraklıymışsın!” demesi mobbing mi?
Evet. Mobbing’in Allah’ı! Psikolojik baskı altındaydım. Herkes de bunu biliyordu ama kimse sesini çıkarmadı. Türkiye’deki sorun da bu bence. Herkes her şeyi biliyor, görüyor ama erkek dünyası ya, “Erkektir her şeyi yapmaya hakkı var!” ya, hele gücü de varsa, zorbalık yapsa da kimse sesini çıkarmıyor.
-Bunu yapma hakkını nereden buluyor?
Bu hakkı ona veriyorlar. O Erkan Petekkaya ya, “Onun dediği, yaptığı doğrudur!” diyorlar.
106
“Yapımcı şirket tehdit etti”
-E peki, ortada bir yapım şirketi filan yok mu?
Vaaar. Bu olaylar yaşanınca onlara gidip, “Ayrılmak istiyorum. Gerçekten katlanamıyorum. O kadar erkek bir durum var ki ortada. Adam, "Her şey benim istediğim şartlarda olacak" demeye getiriyor. Ben buna itiraz ediyorum” dedim.
-Onlar ne dedi?
Dinlediler ve “Eğer sette olanları konuşursan, bizim magazinci arkadaşlarımız var. Senin için iyi olmaz!” dediler. Beni mahvederlermiş! Ben de güldüm, “Sette olanları niye anlatayım? Ben evliliğim bitince de konuşmamışım. Bir şey yapmayacağım dedim mi yapmam” dedim. Ama adam kalkıp benim hakkımda ileri geri konuşursa, işler değişir, nitekim öyle oldu.
-Sence her şey tatlı tatlı kapanıp gidecekken neden seninle ilgili bir şeyler söylemiş olabilir?
Çünkü ben çıktım, dizinin reytingi 5’e düştü. Oysa öldüğüm bölüm 9.5 reyting almıştı. Herhalde reyting kaygısı da başladı. Ben sadece şunun bilinmesini istiyorum: “Öpüşmeye amma da meraklısın!” laflarını yemiyorum ben. Hiç kimsenin, kimseye böyle şeyler söylemeye hakkı yok. Sonunda hep aynı şey oluyor, kadınlığına laf ediyorlar. Ben tek başına yaşayan bir kadınım ya, sesimi çıkaramam zannediyorlar. Bu ne cüret ya! Aylarca yaptı bu mobbing’i, sonunda dayanamadım. Herkese her şeyi söyledim, sonra da çektim gittim. Sen, erkekliğini benim üzerimden tatmin edemezsin, yapamazsın!
107
“Yapımcı şirket ondan özür dile baskısı yaptı”
-Aslında onun seninle, rol icabı olsa bile öpüşmeye hevesli olması gerekmiyor mu? Bir de bu açıdan düşünelim…
Hayır. Çünkü karşı tarafın gerçekte istemediğini biliyor.
-Nasıl yani?
O şöyle düşünüyor: Bir kadının gerçekten onu istemesi lazım, rol icabı öpüşse bile… Olayı o! Kadın ona hayranlık duyacak… Bense “Buradan 100 kişi ekmek yiyoruz, hadi işimizi yapıp, gidelim!” modundayım. Öpüşürsek rolün hakkını vereceğiz, reyting alacağız, ben bunun derdindeyim. Galiba onun ince yüreği buna dayanamadı! “Ben, ben, ben” diye bir adam, haliyle sürekli tüyleri parlatılsın istiyor…
-Sen çok sıkı bir egodan söz ediyorsun?
Hem de nasıl! Tabii reytingler düşünce, bunu kaldıramadı. Birine çamur atması gerekiyordu. Ama işte, ben de "Vur ensesine al lokmasını" bir tip değilim. Olmadım, olamıyorum… Sadece kendim için de konuşmuyorum, bu sektörde bu tür olaylara maruz kalan bir sürü kadın var. Üzücü olan herkesin, erkek lehine birlik olması. Bütün bunları yaptıktan sonra bir de demiyorlar mı, “Özür dileyeceksin!” Resmen yapımcı şirket, ondan özür dile diye baskı yaptı. Dilemedim tabii, niye dileyeceğim ya!
108
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.