Hayata bakış ve algılayışta neler değişiyor?
Horoz ötüyor. Öttüğü sürece bakış ve algılayış değişmiyor.
Konu aşk olunca... Onda değişim yok mu?
Ben anlamıyorum yaşın üzerimdeki etkisini. 18 yaşımdayken 27 yaşında sevgilim vardı, teyzemle birlikteyim zannediyordum. Şimdi “Kadın 45 yaşında” diyorlar. Burun büküyorum. 35’ten yukarı kullanım kılavuzu istiyorum. TC kimlik soruyorum, aşı karnesi, sağlık raporu... Benimkileri de masaya koyarak tabii, “Bak anacım evraklarım zarfta, çekmecene koy”. Yatakta aniden paket olursak sorumluluk ona kalmasın. ‘Fücceten gitti’ kâğıdımı da imzalı veriyorum. Aniden gittim, onun suçu yok. Noter imzalı.
Şimdilerde en büyük özlemi neye karşı çekiyorsunuz?
Çocukluğumun İstanbul’una. Hayallerinizin ne kadarını gerçekleştirdiniz? Farkında olarak yaşamadık ama şahane bir hayatmış. Hayat öyle zannediyorduk. Sinemaymış meğer. Evet, ‘Cinema Paradiso’.
Hayallerinizin ne kadarını gerçekleştirdiniz?
Görünmeden yaşamak istiyordum. Olmadı.
Bu arada çok kilo verdiniz. Şimdi aynada gördüğünüz Uğur’la nasıl bir ilişkiniz var?
52 kilo bir gençtim. Sonra 127 kilo oldum. Bir gün aynada kendime bakıp “N’aber lan ayı” dedim. Aniden koşarak kendimden kaçtım. Çünkü aynada gördüğüm ben değildim. Böylelikle geri dönüşüm başladı. Hayatımın büyük bir kısmı ‘Eşkıya’daki Cumali kilosunda geçti aslında. Hatta daha zayıftım. İşte 70 kilolardayım. Sonra kilo sağlık sorunu oldu. Bir de zihnimi yitirdim.
Nasıl yani?
Kafam çalışmıyordu. Bildiğin durgunluk içindeydim. Bunadım. Bön bön duvara bakıyordum. Şimdi eski zamanlara yakınım. Yani yeniden aklım fikrim var.