Sizinki öyle bir set ki erkek oyuncu dolu. Testosteron yüklü…
Evet ya, benim de hoşuma gitmiyor.
Bu kadar erkekle çalışmak nasıl?
Ben hiç sevmiyorum erkekleri (gülüyor). Hayatımda da hep böyle oldu Hakan, bir müzik grubu kurduk, orada da sağımız solumuz erkek. Bir bıkkınlık gelmedi değil.
Bir yandan bir dram olan ‘Son Yaz’ devam ediyor, bir tarafta ‘Leyla ile Mecnun’la komedi yapıyorsun, festival filmlerinde rol alıyorsun. Bu kadar farklı tarzlar arasında geçiş yaparken beynin yanmıyor mu?
Tam tersi, ben böyle rahatlıyorum. Gerçekten bana o kadar iyi geliyor ki bu. Aynı şeyi yaparken bir süre sonra bunalabiliyorum. Hayatımda sürekli bir değişiklik olsun istiyorum.
Hep derdi, sözü olan işleri sevdiğini söylüyorsun. Asıl anlatmak, paylaşmak istediğin dert nedir?
‘Karnım ağrıyor’ desem gider ilaç alırım, ‘Adaletle ilgili derdim var’ desem onunla ilgili bir film çekerim. Ben burada spesifik bir dertten bahsetmiyorum aslına bakarsan. Genel olarak bir arayıştan bahsediyorum. Bu, gerçek anlamda bir yol. Ve o yolda ilerlerken yaptığın şeyler seni bir yere yönlendiriyor. Bu sırada inanılmaz tecrübeler kazanıyorsun, düşünüyorsun.
Ekranda kâh gergin, kâh çok komik bir adamsın. Peki, normal hayatta nasıl bir insansın?
Ben hep eğlence kovalayan, her anın tadını çıkarmaya çalışan biriyim.
Sen kendinle arkadaş olur muydun?
(Gülüyor) Ben kendimle yakın arkadaş olurdum.
Peki 45 yıllık hayat yolculuğunun özeti ne olurdu?
Çocuk yaptım. Hayatım boyunca yaptığım her şey beni Fiko’ya getirdi diye düşünüyorum.
Sen hayattaki Leyla’nı buldun. İki yıl önce bebeğiniz de oldu. Hazal’la (Oyuncu Hazal Kaya) evliliğiniz nasıl gidiyor?
Maşallah, valla çok mutluyuz. Tadımıza diyecek yok.
Yıllar sonra yeniden İsmail Abi olarak kamera önüne geçtin. Nasıl hissettin?
Enteresan. Öldüğünü düşündüğünüz, çok sevdiğiniz birinin hiçbir zaman gelmeyeceğini bilmenize rağmen bir gün tekrar karşınıza çıkıp yanınıza gelmesi gibiydi…
Eski ekip yeniden bir araya gelince neler yaşadınız?
Aralarda birlikte çalışmalar yapmıştık. Ama hepimiz bir araya gelince şunu gördüm; birbirimize çok büyük bir özlem ve sevgimiz varmış. Çok heyecanlıydık. Başladığımızda hepimizde bir endişe vardı.