Müvekkilim ne boşanma sürecinde, ne de boşanma davasının sonuçlanıp kendi şahsi hayatını sürdürdüğü dönemde saygın, onurlu, şahsiyetli ve vakur duruşunu bozmamış, hiçbir polemiğe girmemiş, sadece mesleğini kendine yakışan dik bir duruş ile sürdürmüştür.

Bir otomobilin eşi görüşmemiş şekilde ‘bıçaklandı’ iddiası gibi komik ithamlarla ile kendisine yapılan haksızlıklara ve yaratılmaya çalışılan algıya karşı hukuk süreci içerisinde gerekli müracatlar yapılmış, iddia sahibine karşı uzaklaştırma kararları alınmış, kişilik haklarına yönelik ağır ihlaller nedeni ile de -1-TL’lik sembolik değeri olan manevi tazminat davası açılmıştır.

Başlatılan hukuki süreç ve uzaklaştırma kararına karşı yapılan itirazı red edilen ve yargı tarafından “şiddet. uygulayan kişi” olarak nitelenen karşı taraf bu kez yine bizzat haksız ve gerçek dışı beyanlar ile olayın gerçek olan yönünü farklı yanlara çekip dikkatleri dağıtmak amacı ile yeni bir strateji yaratmaya çalışmaktadır.

Savcılık makamı tarafından haklarında isnatta bulunulan kişilerin ifadelerinin alınıp,serbest bırakılmaları ve “dosyanın ikmalen gönderilmesi” talimatı varken bu kişileri geçmişi karanlık gibi gösterip rutin olarak alınan bir ifadeyi manşetlere taşıyarak “ölüm tehdidi” “göz altına alındılar” şekline getirmekte, müvekkilim ile hiçbir ilgi ve alakası olmayan iddia ve olaylara kendisinin çekilme çabasının beyhude bir sonucudur.