Bu tür iftiralarla müvekkilimin ilişkilendirilmeye çalışılması, yasak aşk haberlerinin üzerini örtmeye yönelik bir algı operasyonu ve kamuoyunun gerçekleri görmemesini sağlamaya yöneliktir.Bilindiği gibi bizzat karşı tarafın avukatı tarafından “gerekçesi ne olur ise olsun” denilerek gayrı ahlaki ilişki iddialarının zımnen kabulü var iken…

İddialar ileri sürülen karşı taraflarca şu ana kadar ne bir açıklama ne de yalanlama yok iken… Bu konuda manşetlere ve televizyonlara taşınan aşk yazışmaları ve görüntüler var iken… Yasak aşk haberlerinin diğer tarafı olan Tolga Hikmet Duğles adlı şahıs kamuoyu önüne çıkamazken… Ki artık çıksa da aradan geçen 2 ay içinde iddiaları ikrar edip neden sükut içinde olduğunu açıklama durumundan uzaklaşmışken…

Yine iddiaların muhatabı olan aynı kişinin eşine açtığı boşanma davası ile eşinin basında çıkan iddialara karşı hiçbir yalanlama ya da açıklaması bulunmazken… Kamuoyunu bu tip asılsız olaylarla farklı gündemlere çekmeye çalışmak sadece gerçekleri örtmeye yönelik beyhude çabalardır. Unutulmamalıdır ki gerçeklerin zamanla ortaya çıkmak gibi güzel bir huyu ve iyi bir alışkanlığı vardır ki, o zaman bugünlerdir ve sözün doğruluğu kamuoyunun artık genel kabulüdür.

Nitekim söz konusu olaylar sonrası başkanı olduğu derneğin protokolü Milli Eğitim Bakanlığı tarafından iptal edilen, hazırladığı albüm yapım şirketi tarafından piyasaya sürülmeyen, konser, dizi ve reklam filmleri arka arkaya iptal edildiği haberlere konu olan karşı tarafın algı değiştirme çabalarına karşı müvekkilim kendine yakışan vakur duruşunu bozmadan yasalar nezdinde gerekli haklarını kullanmaya devam edecektir.