- Filiz Aker’in beş trilyon kaybettiği doğru mu?
- Filiz’in ne kadar parası vardı, ben hiçbir zaman bilmedim. Bunlar insanın mahremidir.
- Ama Vatan Şaşmaz’la birlikte onu batıran insanlarmışsınız gibi bir izlenim uyandırıldı...
- Tamamen gerçek dışı. Ben Vatan’ı tanımıyorum bile. Sadece Facebook’tan arkadaştık. Onun üzerine de çok oynanıyor, çok üzülüyorum. Ailesi bu yüzden çok acılıdır.
189
- Arkadaşınız Filiz Aker’in intiharını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Beni hiç şaşırtmadı. Hatta bekliyordum. Filiz 20 yıllık arkadaşım. Özünde çok iyi bir insan. Eşi benzeri zor bulunur bir kadın. Roman kahramanları gibiydi Filiz. Fakat çok yalnız bir kadındı. Tükenmiş bir kadındı. Bu dünyada, yaşayacak hiçbir şeyi kalmadı. Maddi, manevi bitti. O da ölmeyi istedi. Hiçbir şeyi istemediği kadar. Fırsat kolluyordu. Bence ‘kapanışı’ böyle yaptı. Büyük final. Daha önce iki kere kendini öldürmeyi denedi, üçüncüde başardı. Vatan’ı da aldı götürdü yanında. Geçen sene temmuzda, ABD Miami’de intiharı denedi, yanında ben vardım. Size anlatacağım hikâye de bu...
1810
- Peki Vatan Şaşmaz’ı neden öldürdü?
- Ben bilemem ama bence daha derin bir sorunu vardı. Hayatta bir amacı kalmamış, tükenmiş bir kadından söz ediyoruz.
Para pul da bitmiş. Belki Vatan’ı da kendi sonuna kurban seçti. Belki de, büyük bir finalle gitmek istedi. Vatan olmasa bu kadar büyük tantana olmazdı.
- Ben nereden bileceğim doğruları anlattığınızı?
- Size geçen sene intihar girişiminin ardından Amerika’daki hastanede yoğun bakımda çektiğim fotoğrafları gönderebilirim. Yayınlamayın ama. İlaçların fotoğrafını gönderebilirim. Sonra bana gönderdiği sesli mesajları da gönderebilirim...
1811
-Türkiye’ye döndükten sonra nasıl şekillendi Filiz Aker’le arkadaşlığınız?
- Ben çalışmaya başlayınca bir süre görüşemedik. Bir ara aradı, “İngiltere’den bir erkek arkadaşım var. Madenci. Çok mutluyum. Tatillere gidiyorum, geziyorum!” dedi. Sonra bir daha aradı; çok mutsuz. Erkek arkadaşı İngilitere’de kazada ölmüş. Yardımcısı da kanserden ölmüş. Üstüne bel fıtığı ameliyatı oldu Amerikan Hastanesi’nde. Zor günler geçiriyordu. İşte Edi ve Jozi’den ilk o zaman söz etti.
- Kimmiş onlar?
- “İngiltere’deki erkek arkadaşımın iki çok yakın arkadaşı Edi ve Jozi. Bunlarla ufak tefek işler yapıyorum. Benim üzerimden para getiriyorlar Türkiye’ye. Bana da üç ayda bir komisyon veriyorlar!” dedi. Kafam da basmaz, bir türlü anlayamadım bu iş nedir, bir tür para aklamak mı ne. Ayrıca dedi ki, “Miami’ye yerleşmeyi düşünüyorum. İstiyorsan sen de benimle gel, hem de onlarla tanışmış olursun. Benim Jozi’yle evlenme durumum var. İş evliliği...” Böyle şeyler anlattı. Ama ben Edi ve Jozi’yi hiç görmedim.
1812
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.