‘10 MİLYON DOLAR İSTEDİ’
Fatih Oflaz ise duruşmada suçlamaları kabul etmedi ve şu savunmayı yaptı: “Kanser hastalığı geçirdiğim dönemde kızım bana ‘Bebek’ten ev al baba’ demişti. Aslı, beni kızımın olduğu bir yemeğe davet ederek Çukurcuma mahallesinde bir bodrum katı almam konusunda ikna etmeye çalıştı. Kabul etmedim. 15 Temmuz olayları sonrası Aslı, beni kızımın yaşadığı eve davet etti. Gittiğimde içeride kızım, Aslı ve bir avukat vardı. Avukat, bir metin uzatıp kızıma cinsel tacizde bulunduğumu, bu sebeple çalışamaz hale geldiğini ve 10 milyon dolar vermezsem şikâyette bulunacaklarını söyledi. Suçlamaların tamamı iftiradır.”
‘PARASINA DOKUNMADIM’
Ş.O. babasının söylediği görüşmeyi şöyle anlattı: “Dönmemek üzere yurtdışına gitmesini ve 10 milyon dolar vermesini söyledim. Bana o güne kadar verdiği 120 bin dolara hiç dokunmadım. Kan parası istiyormuş gibi rahatsız olunca şikâyetçi oldum. Bu öylesine atılacak bir iftira değildir.” Mahkeme, tanık ifadeleri, Adli Tıp Kurumu’nun istismar raporuna göre, ruh sağlığının bozulduğuna ve sanığın birden fazla kez çocuğunu istismar ettiğine karar verdi. Oflaz, çocuğuna karşı kasıtlı işlediği suç nedeniyle 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sabıkasız olması dikkate alınarak cezayı 18 yıl 9 aya indiren mahkeme, yurtdışına çıkış yasağı koyup adli kontrol kararı aldı. Ancak Fatih Oflaz’ın karar duruşmasından birkaç gün önce İspanya’ya yerleştiği öğrenildi.
BABAMDAN... BABAMA GÖNDEREN ANNEMDEN... ENGEL OLMAYAN ABİMDEN... KARŞI KOYAMAYAN KENDİMDEN NEFRET ETTİM
Ş.O. mahkemede yaşadıklarını şöyle anlattı: “Babam her zaman despot bir insan oldu. 7.5 yaşımdan 15 yaşıma kadar sürekli istismara uğradım. Yıllarca buna sesimi çıkarmadım. Çoğunlukla sanki bir şey olmamış gibi yaşamayı tercih ediyordum. O dönemden itibaren gece uykularım hiç rahat olmadı. Hep kâbusla uyandım. Babamdan, beni babamın evine gönderen annemden, buna engel olmadığı için abimden ve karşı koymadığım için kendimden nefret ettim. Benim hayatımı aslında ailem çaldı. Bu hastalığa beni ömür boyu mahkum ettiler. Bunun en büyük sorumlusu da babamdır.”