- Ekran ışığı var denilen insanlardan birisiniz. Ne
olursa olsun hayat bir gün sizi ekrana taşıyacaktı bence. Siz bu konuda
ne düşünüyorsunuz?
- Ekran ışığı mı? Bence o duygu ve düşüncelerimin dışa yansıması. Ben saydam biriyim, ne hissettiğim, ne düşündüğüm görünür. Kötü değilseniz ve kimse için kötülük düşünmezseniz zaten o ışığı Allah verir.
- Kamera önünde bu kadar rahat olup bir o kadar da otokontrollüsünüz. Bunu nasıl sağlıyorsunuz?
- Olduğum gibiyim, bunun için ayrıca çaba harcamıyorum. Oradan otokontrollü gibi mi görünüyorum? Buna sevindim, çünkü hiç öyle olduğumu düşünmüyorum.
- 2015 yılından beri Esra Erol'da programını yapıyorsunuz. Öğrendiğiniz en önemli ders neydi?
- Bazen çözümsüz görünen konularla karşılaşıyoruz. Bir anne evladını arıyor, bir evlat yıllardır görmediği annesini, kardeşini arıyor... Biz programda onların kavuşmalarına şahit oluyoruz. İşte o an hep kendime "nefes aldıkça umut hep var" diyorum.
- Kırmızı çizginiz nedir? Programıma gelenler asla bunu yapamaz dediğiniz kriterleriniz neler?
- Çok fazla var. Bunları da yayın ilkeleri olarak yazılı hale getirdik. Hem programın internet, sosyal medya sayfalarında hem de yayında yer veriyoruz. Mesela toplumumuzun örf ve adetlerini rahatsız edici hiçbir içeriğe yer vermiyorum. Konuğumun paylaşmamı istemediği özel durumlarını paylaşmamaya özen gösteriyorum. Kimsenin hiçbir nedenle aşağılanmasına izin vermiyorum.