Ama zor! Birlikteyken kedi-köpek gibi didişiriz. Misal, Ayvalık’a yazlığa çağırır beni, “Oğlanı da al gel” der. Giderim. İlk gün sanırsın ayağımı yıkayacak. İkinci gün normale döneriz. Üçüncü gün kovar beni.”
25 7
“Kıskanç olsam o kadar yıl Hülya’yı taşıyamazdım. Hülya’yla beraber olduğum dönemleri düşünebiliyor musun! Günde 200 kişi arıyor. Telefonlar susmuyor. Hangi birini kıskanacaksın. Ama ayrılınca gördüm ki benim arkadaşlarım da meğer Hülya’yı beğeniyormuş...
25 8
Evime gelip giden, soframa oturup yemek yiyen, sofrasına oturup yemek yediğim insanlar. Ama bunlar hep tecrübe. Üzücü tarafı şu sadece: Şaşırmıyorsun. Artık hiçbir şey beni kolay kolay şaşırtmıyor. 52 yaşındayım, hâlâ her gün bir şey öğreniyorum.”
25 9
“ Hülya 'Berlin in Berlin' filmindeki mastürbasyon sahnesini bana söylememişti. Haberi gazeteden öğrendim. Ertesi gün de Zonguldak’ta bir konseri vardı. Hülya’yı aldım. Arabayla 280-300 kilometre hızla gidiyorum... Sırf ona eziyet edeyim diye! Hülya’nın rengi kireç gibi… Ağzını açamıyor korkudan. Böyle enteresan bir anımız olmuştu.”
25 10