Savcılık makamı tarafından haklarında karalama yapılan kişilerin ifadelerinin alınıp, serbest bırakılmaları ve 'dosyanın ikmalen gönderilmesi' talimatı varken, bu kişileri geçmişi karanlık gibi gösterilmektedir. Rutin olarak alınan bir ifade manşetlere taşınarak 'ölüm tehdidi', 'göz altına alındılar' gibi verilmekte, müvekkilim hiçbir ilgi ve alakası olmayan iddia ve olaylara çekilmeye çalışılmaktadır.

Bu tür iftiralarla müvekkilimin ilişkilendirilmeye çalışılması, yasak aşk haberlerinin üzerini örtmeye yönelik bir algı operasyonu ve kamuoyunun gerçekleri görmemesini sağlamaya yöneliktir.

Bilindiği gibi karşı tarafın avukatı tarafından 'gerekçesi ne olur ise olsun' denilerek gayrı ahlaki ilişki iddiası kabul edildi. İddialarla ilgili karşı taraf, şu ana kadar ne açıklama yaptı, ne yalanladı. Zaten manşetlere ve televizyonlara taşınan aşk yazışmaları ve görüntüler var.

Yasak aşk haberlerinin diğer tarafı olan Tolga Hikmet Duğles, kamuoyunu önüne çıkamıyor. Yine iddiaların muhatabı olan aynı kişinin, eşine açtığı boşanma davası ile eşinin basında çıkan iddialara karşı hiçbir yalanlaması da bulunmuyor. Kısacası kamuoyunu bu tip asılsız olaylarla farklı gündemlere çekmeye çalışmak, sadece gerçekleri örtmeye yönelik beyhude çabalardır.