- Bir insanın sevgilisiyle istediği zaman konuşamaması, dokunamaması çok zor. Nasıl alıştın bu duruma? (Gözyaşlarıyla anlatıyor) İlk zamanlar çok zordu. Her yerde onu arıyordum. Nereye baksam onu görüyordum. Sanki nefesim gibiydi. Zamanla alışmaya başladım. Bu Deniz'e Allah'ın sınavı. Her şey Deniz için çok daha güzel olacak.
16 11
-Deniz'in ailesiyle aran nasıl, görüşüyor musunuz? Tabii ki. Annesine gidip geliyorum. Kardeşleriyle de görüşüyoruz.
16 12
- 6 ay boyunca nasıl kaçtınız? Neler yaşadınız? Deniz bilmediğim bir numaradan beni aradı ve ilaçlarına ihtiyacı olduğunu söyledi. Ben de ilk o zaman yerini öğrendim. İlaçlarını götürüyordum. Zaman zaman ekmek, yiyecek götürüyordum. Seven insanın gözü kör oluyor. Benim tatmadığım bir duyguydu. Her şeyi göze almıştım. Firari olduğumuz dönemde Deniz'e zarar verir diye çocuklarımı bile görmemeyi düşünüyordum ama Deniz bunu asla kabul etmedi. "Çocuklarını göreceksin" dedi. Hatta bu yüzden yakalandı. Ziyaretine gittiğim bir gün çocuklarımın annesi ameliyat olmuştu ve bana "Çocuklarının yanında olmalısın, o çocuklarının annesi" dedi. Hastaneye gidip geldim ve yakalandık. Polis, Deniz'in etrafındaki herkesi çembere almıştı. Deniz istese yurtdışına kaçabilirdi. Her imkanı vardı. Ama gitmedi. Ben ona "Git, ben de arkandan geleceğim" dedim. Yine de gitmedi çünkü suçsuz olduğuna inanıyordu.
16 13
- Ne zaman tahliye olacak? 5 Haziran'da. Üç açık görüş kaldı. - Tahliye olmasına dört ay kalmışken heyecan arttı mı? Artmaz mı. Giderek artıyor. Özlem de artıyor. Onu koklamak, omzunda yatmak istiyorum. Deniz benim ruh ikizim. Birbirimizi tamamlıyoruz.
16 14