'ORGANLARIMIN ÇALINDIĞINI DÜŞÜNÜP BUNALIMA GİRDİM'
Ben bir ara alkolün etkisi ile bir organ hırsızlığına maruz kaldığımı düşündüm ve cinnet getirdim. Ablam da benim paniğimden etkilendi ve benim böbreklerim çalındı diye annem Fadime Şeker'i aradı. Ablam evin içerisini biraz araştırdı ve mutfak çekmecesinde organa benzettiğimiz, poşetin içerisinde bir et parçası buldu. Biz bunu organa benzettik ancak hastanedeki kontrollerimde hiçbir yerimde bir kesik ve darp izi yoktu. Bana ait bir organ olmadığını hatta belki organ bile olmadığını anladık. Ben bu olayda kime ne söylediğimi bilmiyorum. Hem alkollü, hem de bunalımda bir haldeydim. Organlarımın çalındığını düşünüp bunalıma girdim'' dedi.
'KARDEŞİMİN ORGANI OLDUĞUNU ZANNETTİM'
Abla Esra Ersoy ise, ''Olay günü kardeşimi aradığımda sesi çok kötü geliyordu. Bir terslik olduğunu düşündüm ve hemen adresi alıp yanına gittim. Yanına gittiğimde perişan bir haldeydi. Bir köşede ağlıyordu. 'Her yerim ağrıyor' dedi. Ben de o sırada evi araştırmaya başladım. Evde kardeşimden başka Yasin Y. ve Emrehan B. vardı. Ben bu şahısları çok tanımam. Mutfaktaki dolapta bir çekmece içerisinde bir poşet içerisinde et parçası buldum. Ben bunu, kardeşimden alınmış bir organ zannettim. Hemen annemi ve polisi aradım. Önce polisler, daha sonra 112 acil ekibi geldi. Bu sırada kardeşim sürekli, 'ölmek istiyorum, her yerim ağrıyor, yüzüm kesik mi?' diye bana soruyordu. Ben, gelen sivil şahısların o an polis olduğuna ikna olamadım. Poşeti almak isteyince, sanki Yasin Y. ile anlaşmış birisi ve poşeti yok edecek zannettim. Olayın sıcaklığıyla ortam gerildi. Aslında kötü bir niyetim yoktu. Sadece poşeti teslim etmek istemedim. Sadece o an tek derdim poşeti kaptırmamaktı. Kimseden şikayetçi ve davacı değilim'' dedi.
Esra ve Ceyda Ersoy kardeşler ile anneleri Fadime Şeker, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
Olayla ilgili yürütülen soruşturmayı tamamlayan Anadolu Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Esra ve Ceyda Ersoy kardeşler ile anneleri Fadime Şeker hakkında, 'Görevi yaptırmamak için direnme' ve 'Hakaret' suçlarından toplamda 11 aydan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle Asliye Ceza Mahkemesi’ne dava açıldı.