Yazdığı kitabındaki uğradığı eski eşinden gördüğü şiddeti anlatan Banu Gerede'den çok konuşulacak bir itiraf daha geldi. Bir dönem Survivor'a katılan Banu Gerede, yeniden yarışmaya katılmak için Acun Ilıcalı'ya yalvardığını itiraf etti. Gerede, "Survivor'a yeniden çağırılsanız yine gider misiniz?" sorusuna "Vallahi yıllarca Acun’a yalvardım beni tekrar alsın diye ama kimse kapımı çalmadı. Çok istedim çünkü oradaki maceramı tam bitirememiştim içimde kalmıştı. Yeniden gitmeyi tabii ki isterim" diye konuştu.
CNN TÜRK ekranlarında yayınlanan ve Buket Aydın'ın sunduğu "40" programına katılan Banu Gerede, uğradığı şiddetle ilgili soruları ve kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt verdi.
ŞİDDETİ ANLATARAK MAĞDURİYET Mİ YARATMAYA ÇALIŞIYOR?
Banu Gerede'nin açıklamalarının detayları şöyle:
"Aslında o şiddeti yaşarken mağduriyet yaşanıyordu ve şu anda ben kendi gücümü geri kazandığım için güçlü oldum ve artık korkmuyorum. Yani bu uzun bir süreç ve ben bizim kadınlarımıza diyorum ki "Evet, şu an o şiddeti yaşıyorsanız siz mağdursunuz. Sakın o mağdurluğun arkasına sığınmayın. Çünkü orada sığınmak, kurban rolüne girmek çok kolay. Ben yıllarca bunu yaptım. Açık açık da söylüyorum. Belki o mağduriyeti kullandım. Hani kendine acındırarak güç kazandığını sanıyorsun. Mağduriyetin içinden, üstünden ve her yanından beslendim. Ama bu şiddet olaylarını yaşamamdan birkaç sene sonra, yavaş yavaş aydınlanmaya başladım. Üstünde çalışarak, bir sürü şifacıya giderek, şamanlara giderek ve "Bitkisel Şifa" ile. Zaten ondan sonra başka bir kitap daha yazdım. Mağduriyet konusuna geri dönersek, evet çok doğru. İnsanlar her zaman beni "Ne kadar güçlü kadın tek başına 4 çocuğu büyütüyor." diyerek gördü. Aslında mağduriyet değil, burada güçlü olduğum an şu kitabın çıkmış olması. Yani insanlar, halk ya da toplum beni hep yanlış anladı. Zaten Survivor'a katılma nedenim de oydu. Hep sosyetik fotoğrafçı, zengin, kimseyi umursamıyor, toplumu umursamıyor diye düşündüler, değil aslında ben toplumumuza ve halkımıza çok değer veriyorum. Zengin değilim. Evet, iç zenginliğim var. Ama bazı insanların düşündüğü gibi değilim ve artık mağdur da değilim.
NEDEN ŞİDDET UYGULADILAR?
Aslında hiçbir bahaneleri yok. Ancak alkol ve farklı maddeleri kullanmak şiddeti tetikliyor ve davranışları farklılaştırıyor. Alkol ve diğer maddelerden kesinlikle uzak durmak gerekiyor. Buradan herkese hele ki gençlerimize sesleniyorum bir kereden bir şey olmaz demesinler. Ancak açıkça söylemeliyim ki ben şarabı çok severim ve ara ara da içerim. Dediğim gibi şiddet için belli bir bahaneleri yoktu. İki farklı adamdan şiddet gördüm. Biri alkol alınca kendini kaybediyordu diğeri de sonradan özür diliyordu. İkisi de hasta, onların toplumdan ve kadınlardan uzak durmaları gerekiyor. Acil tedavi olmalılar. Ben kendi tedavimi oldum. Bu adamlardan toplumda çok var. Bunların acil tedavi olmaları şart.
NEDEN TEKSASLI KEZBAN DİYE ANILIYOR?
Vallahi bilmiyorum. İnternette Ekşi Sözlük'te çıktı. Kel alaka bir söz. Ben de bilmiyorum çok absürt bir şey. Sizce ne demek?
YENİDEN EVLENMEK İSTİYOR MU?
Astrolojik şartımda öyle bir şey çıktı ama evlenir miyim bilmiyorum. Ancak hayatımı birisiyle tabii ki paylaşmak isterim. Aşk kadınlarıyız. Aşka kapılar asla kapanmaz ama aşka artık farklı bakıyoruz o perde artık yok.
ACUN ILICALI'YA YALVARDIM
Vallahi yıllarca Acun’a yalvardım beni tekrar alsın diye ama kimse kapımı çalmadı. Çok istedim çünkü oradaki maceramı tam bitirememiştim içimde kalmıştı. Yeniden gitmeyi tabii ki isterim. Oğlum da gitmek istiyor. Hatta bütün ailemiz gitse ne kadar güzel olur. Orada da aslında çok büyük bir iç yolculuğu yaptım. Çünkü gerçekten insan tamamen dünyadan kopuyor ve ilk defa hayatında ıssız bir adada kalıyor. Bu normal bir şey değil. Hiç tanımadığın insanlarla 24 saat geçiriyorsun. Hiçbir aile ferdiyle normalde 24 saat geçirmiyorsun ama onlarla geçiriyorsun. Psikolojik açıdan çok zor bir deneyim. Orada meditasyon yapıyordum onun için ben çok zorlanmadım. Bana çok şey kattı. Sabır, kendimi daha iyi tanıma fırsatı ve beni yanlış anlayan halkla arkadaş olma fırsatı kattı. Ben göründüğü gibi biri değilim. İnsanların beni tanımasını istedim.