Ahmet Hakan, bu paylaşım üzerine bugünkü yazısında yeniden Şeyma Subaşı’ya yer verdi.
Hakan, Şeyma Subaşı’yı eleştiren yazısında, “Eğer ben durup dururken senin... Acıklı mesleksizliğine... Ruh ikizin Acun’la evlenme biçimine... Her cümlenin başına “Ya” koymana... “No way” deyişine... “Namaz kılamıyorum çünkü çok sosyalim” şeklindeki hayli komik izah biçimine... Cüretkâr cahilliğine... Laf edip eğlenmiş olsaydım. Yerden göğe kadar haklı olacaktın Şeyma” diyerek hem Şubaşı hem de Ilıcalı’yı topa tuttu.
178
İşte Ahmet Hakan’ın o yazısı:
“VERDİĞİN röportajla birazcık eğlendik, azıcık kafa bulduk diye...
Pek bozulmuşsun Şeyma...
Bana verdiğin cevapta “Ben buyum... Sana ne? Kime ne?” falan demişsin.
179
Eğer ben durup dururken senin...
Acıklı mesleksizliğine... Ruh ikizin Acun’la evlenme biçimine... Her cümlenin başına “Ya” koymana... “No way” deyişine... “Namaz kılamıyorum çünkü çok sosyalim” şeklindeki hayli komik izah biçimine... Cüretkâr cahilliğine...
Laf edip eğlenmiş olsaydım.
Yerden göğe kadar haklı olacaktın Şeyma.
1710
Ama gel gör ki...
Ortada kocaman bir röportaj var Şeyma.
Konuşmuşsun, açılmışsın, anlatmışsın, cevaplamışsın, “Ey ahali, aha da ben buyum” demişsin, yani lisan-ı hal ile kamuoyuna “Buyurun, beni değerlendirin” demişsin.
E ben de değerlendirdim.
Ne yapacaktım yani o röportaj metnine?
Sartre’ın Nobel’i ret konuşması muamelesi falan mı çekecektim?
Tabii ki alay edecektim, tabii ki küçümseyecektim, tabii ki kafa bulacaktım.
Çok affedersin ama o röportajla kafa bulmak değil, kafa bulmamak haksızlık olurdu.
1711
Bu site deneyimlerinizi kişiselleştirmek amacıyla KVKK ve GDPR uyarınca çerez(cookie) kullanmaktadır. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için tıklayın. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.