Öpüşmek kısırlık yapar mı uzmanlar uyarıyor!

Öpüşmek kısırlık yapar mı? Açıklanamayan kısırlığın öpüşme yoluyla bulaşan bir virüs arasında bağlantı olduğunu biliyor muydunuz? İşte nedeni!

Öpüşmek kısırlık yapar mı uzmanlar uyarıyor!

Birbirimize duygularımızı ifade etmemizi sağlayan davranışlardan biri olan öpüşmenin kısırlığa yol açabildiğini biliyor muydunuz? Evet oldukça masum görünen bu davranış, oldukça ciddi sonuçlara yol açabiliyor. Alkolün, kötü beslenmenin üreme kapasitesini azalttığını artık hepimiz biliyoruz. Ama öpüşme hiç aklımıza gelmemişti diyorsanız içeriğimize bir göz atmanızda fayda var. Uzmanlar uyarıyor! Açıklanamayan kısırlık ile öpüşme arasında bir bağlantı bulunuyor. İşte tüm merak edilenler! 

AÇIKLANAMAYAN KISIRLIĞI OLAN KADINLARDA VİRÜS TESPİT ETTİLER 

İtalya’da Ferrera Üniversitesi’ndeki bir grup araştırmacı açıklanamayan kısırlığı olan kadınları muayene ettiler ve bu kadınların yüzde 43'ünün Herpes virüsünün bir tipi olan HHV-6A ile enfekte olduğunu saptadılar. Bu virüs üreme potansiyeli normal olan kadınlarda saptanmadı. Açıklanamayan kısırlık olgularının ¼'ü, panikle farklı çözümler aramakta, pahalı ve travmatik tedavi yollarına yönelmektedir. HHV-6A virüsüyle enfekte olan kadınlarda sitokin seviyeleri anormal olarak bulunmuştur. Sitokinler yumurtanın döllenmesinde ve fetal gelişmede önemli rol oynayan, hücreler arasındaki etkileşimi sağlayan sinyal veren proteinlerdir. Bilim insanları aynı zamanda adet döngüsü süresince normal dalgalanmalar gösteren östradiol hormonunu da bu virüsle enfekte olmuş kadınlarda yüksek olarak saptamışlardır.

VİRÜSÜN ÖPÜŞME YOLUYLA AKTARILDIĞI BİLİNİYOR 

Virüs kanda ve tükürükte belirgin olarak saptanamayabilir bu nedenle de gerçek sıklığını bilmek mümkün olamamaktadır ama tükürük bezlerinde çoğaldığı ve araştırmaların gösterdiği gibi öpüşmeyle aktarıldığı bilinmektedir.
Eğer bulgular doğrulanırsa, kısır kadınların büyük bir alt grubu tedaviden faydalanarak normal üreme potansiyeline ulaşacak.

KALICI ÖZRE HATTA ÖLÜMENE YOL AÇABİLİR 

İki yakın akraba olan HHV-6A ve HHV-6B, insan herpes virüslerinden olup iki yaşından önce çoğu kişi bunlarla enfekte olmuştur. Bebeklik döneminde geçirilen HHV-6 enfeksiyonunda; ateş, ishal ve roseola diye bilinen döküntülerle karakterize semptomlar izlenir. Nadiren de olsa febril nöbet, ensefalit gibi ciddi komplikasyonlar da oluşturabilir. Diğer herpes türlerinde olduğu gibi bu virüs de hayat boyu vücutta kalır ve yaşamın sonraki dönemlerinde yeniden aktive olabilir. Yeniden aktivasyon tüm vücutta başlayabilir. (beyin, kalp, böbrekler ve mide-barsak sistemi) Bazı olgularda beyni etkileyerek bilişsel fonksiyonları bozabilir ve kalıcı özre hatta ölüme yol açabilir. Son dönemlerde yayınlanan birçok çalışma bu virüsün kronik nörolojik bozukluklara sebep olabildiği, sara nöbetleri oluşturduğu ve ciddi nörolojik sekeller bıraktığını göstermiştir.”

Yorumlar