'Nobel ödüllü kaç kadın var?'

Prof. Ahmet Rasim Küçükusta, “Mesela fizikte, kimyada veya tıpta Nobel almış kaç kadın vardır dersiniz?” diye sorararak ses getirecek açıklamalarda bulundu.

'Nobel ödüllü kaç kadın var?'

woman-scientist-new-bedford-guide.20110620102539.jpg

Prof. Celâl Şengör öncelikle porno sitelerinin sayısız faydasından uzun uzun söz etti . Arkasından Prof. Doğan Kuban, tabiatta tekişlilik diye bir şey bulunmadığını ve aslolanın çokeşlilik olduğunu yazdı. Şimdi de ünlü tıp profesörü Ahmet Rasim Küçükusta, kadınları kızdıracak bir yazı kaleme alarak, bilim insanlarının neredeyse tamamının erkek olduğunu, bu nedenle “bilim adamı” kavramını kullanmakta hiçbir sakınca bulunmadığını ifade etti.

Kadınlar ‘kıllanıyor’

Son yıllarda siyaseten doğruculuk adına ‘bilim adamı’ kavramı yerine kullanıma giren ‘bilim insanı’ veya ‘bilim kadını’ kavramlarının kulak tırmaladığını ve rahatsız edici olduğunu savunan Prof. Küçükusta, şunları söyledi: “Mesele kadınların başının altından çıkıyor olmalı. Çünkü çevremden biliyorum; bilimle uğraşan kadınlar kendilerine bilim adamı değil ‘bilim kadını’ densin istiyorlar. Açıkçası, bilim adamı teriminden ‘kıllanıyorlar.’”

‘Bilim adamı’ kavramının bu kadar yaygın olmasını da bilim adamlarının neredeyse tamamının erkek olmasına bağlayan Prof. Küçükusta, “Sadece ülkemizde değil tüm dünyada çok az sayıda bilim kadını var. Mesela, fizikte, kimyada veya tıpta Nobel almış kaç kadın vardır dersiniz? Ya da müzikte, edebiyatta, sosyolojide sivrilmiş, deha, virtüöz seviyesine erişmiş kişilere bakarsanız, bunların içinde de parmakla sayılacak kadar az kadın çıkar.
Durun; hemen ‘Ama üniversitelerimizdeki kadın doçentlerin, profesörlerin sayısı her geçen gün artıyor. Birçok fakültede erkekten çok kadın öğretim üyesi var’ demeye kalkmayın. Bilim adamlığı başka şey öğretim üyeliği başka şey. Her profesör bilim adamı olmadığı gibi, bilim adamı olmak için de illâ profesör veya doçent olmak da gerekmez” dedi.

‘Bilim transseksüeli’

Prof. Ahmet Rasim Küçükusta, olup bitenlerin kendisini üzdüğünü belirterek, yazısını şu sözlerle tamamladı: “Hem bilim insanı hem bilim kadını sözlerinden mustaripim. Hadi, madem bilim insanı var, o zaman ‘bilim hayvanı’ da olmalı diye cinslik yapmayalım ama yarın oğlanlar, lezbiyenler, travestiler, onun bunun çocukları ve daha bilmem kimler ayaklanırlarsa ne olacak? ‘Biz ne bilim adamıyız ne bilim kadını. Biz ‘Bilim lezbiyeniyiz’ veya biz ‘Bilim transseksüeliyiz’ diye herkes kendi terimini yaratırsa kim ne diyebilir?”

Hürriyet
 

Yorumlar