Berlin'de yaşayan bazı İngilizler'in Almanlara has 'fazla' açıksözlülükten rahatsız olduğu bilinen bir gerçek. Bunun yanında Almanlar da İngilizler'in dost görünme çabasına gerçekten sinirleniyorlar.
Peki uzmanlar bu konuda ne diyor?
Hamburg Üniversitesi'nde görevli Prof. Juliane House bu konuda bir çalışma yaptı ve Almanlar'ın ayak üstü sohbet etmediğini fark etmiştir (ya da ispatlamıştır demeliyiz). İngilizler'in son derece alışkın olduğu 'havadan, sudan sohbet', Almanlar için 'laf salatası'…
House'ın ifadesine göre Almanca'da ayaküstü sohbet anlamına gelen bir sözcük de bulunmuyor.
Örneğin 'Ayı Pattington' adlı kitabın orijinalinde bulunan ''Merhaba Bayan Kuş. Sizi gördüğüme sevindim. Romatizmanız nasıl?', 'Her zamankinden fena' şeklindeki diyalog Almanca çeviride bulunmamaktadır.
House'un araştırması Almanlar'ın bu tarz bir diyaloğu gereksiz ve sahte bulduğunu gösteriyor.
Samimiyet mi, patavatsızlık mı?
House bu konuda kendi hayatından bir örnek veriyor. Liverpool'lu eşinden rica ifadesi kullanmaksızın bir şey istediğinde, eşinin bunu kabalık olarak gördüğünü söylüyor.
Almanlar'ın doğrudan, İngilizler'in dolaylı halleri iletişim sorunlarının temelini oluşturuyor. Bir İngiliz 'Burada ufak bir sorun yaşıyoruz', dediğinde orada büyük bir sorun da olabilir. bir Alman için bunu dediğinde sorun gerçekten küçüktür.
Araştırmaya dayanarak bir toplumun diğerinden daha 'düzgün' davranığını iddia etmenin doğru olmadığını söyleyebiliriz. Her ırkın kendine özgü iletişim kuralları ve davranış tarzı vardır.
House, "Bir Alman havuz kenarında bir şezlong isterse sabah erkenden gidip yer kapar. İngiliz'in yöntemi farklıdır. Karmaşık olmak kötü değildir", diyerek sözlerini bitiriyor.