Uyanıklık-uyku, kalp-damar, sindirim, bağışıklık sistemleri, bazı hormonların salgılanması gibi önemli biyolojik faaliyetleri kontrol eden biyolojik saatin hızının cinslerde aynı olmadığını belirten bilimadamları, saat bilgisi verilmeyen ve bu bilgiye ulaşma imkanı olmayan bir ortamda 18 - 74 yaşlarında 52 kadın ve 105 erkeğin biyolojik saatinin ilerleyiş hızını iki ve altı hafta arasında inceledi.
Amerikalı ve Fransız bilimadamları, kadınların yaklaşık yüzde 35’inin 24 saatten az biyoritmle (gün içinde vücudun işleyişindeki ritmik değişiklikler) yaşadığını gördü.
Araştırmaya imza atanlardan Dr. Jeanne Duffy, bu sonuçların neden kadınların daha erken kalkıp erken uyuduğunu, doğuya seyahat ettiklerine jet-lagın etkileriyle daha iyi baş edebildiklerini gösterdiklerine açıklık getirebileceğini belirtti.
Sonuçların, 25 yılı aşkın süredir yapılan benzer araştırmaları da doğruladığını belirten bilimadamları, bu durumun neden uykusuzluğun kadınları erkeklerden daha fazla etkilediği sorusuna da cevap verebileceğine dikkati çekti.
Araştırma 'PNAS' dergisinin internet sitesinde yayımlandı.